Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4671 E. 2024/3438 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu ve kadına nafaka ödenip ödenmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanacak hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile gerekçeler gözetilerek, davalı erkeğin temyiz sebeplerinin kararı bozmaya yeterli görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2814 E., 2023/667 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verme

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdek Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/52 E., 2022/202 K.

Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı vekili kadın dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin psikolojik sorunları olduğunu, ruhi dengesizliğinin kadında korku yarattığını, bu evliliği devam ettirmesinin kendisinde ölüm korkusunun yerleşmesine neden olduğunu, erkeğin hastalığa nedeniyle malulen emekli olduğunu bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; rahatsızlığının önemli olmayıp tedavisi sonrasında da iyiye gittiğini, ağabeyine bakmak için evden ayrıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının daha önce 07.07.2017 tarihinde Erdek Aile Mahkemesi'nde boşanma davası açtığını, davanın reddine karar verildiğini, ancak kararın henüz kesinleşmediğini, kadının erkeğin ilaçlarını almasına engel olduğunu, tedavisi ile ilgilenmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 15.11.2018 tarihli, 2017/219 Esas, 201/314 Karar sayılı kararı ile, erkeğin bipolar davranış bozukluğu durumunun strese bağlı olarak belirli dönemlerde ortaya çıktığı ve kısa tedavi süreçleri ve almış olduğu ilaçlarla hastalığının iyileştiğinin gözlemlendiği, hastalığı nedeni ile malulen emekli olması durumunun ailenin geçimini sağlamak için zorunlu olduğu, evlilik tesis edilirken hastalıkta ve sağlıkta birlikte olunacağına dair söz verildiği, tarafların sadece vermiş oldukları söz nedeni ile bu hastalığa katlanmak zorunda olmadıkları ancak davalının rahatsızlığının geçici olması ve özellikle eşi ile tartışmaları sırasında strese bağlı olarak ortaya çıktığı tespit edilmiş olup bu durumun evlilik birliğini temelden sarsmayacağı, ayrıca davacının abisinin hasta olması ve onun bakımını üstlenmesi nedeni ile, bu durumun etkisi altında kalarak evden uzaklaştığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili erkeğin hastalığının devamlı olduğunu, bununda evliliği çekilmez hale getirdiğini, korkuya kapıldığını ileri sürerek kararın tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2020 tarihli, 2019/629 Esas, 2020/1748 Karar sayılı kararı ile, erkeğin psikolojik sorunları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirttiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında, davalının, malulen emekliliğine ilişkin raporun celbine karar verildiği, celp edilen Bandırma Devlet Hastanesine ait 31.10.2017 tarihli Sağlık Kurulu Raporuna göre davalıya hipertansiyon yanında bipolar affektif bozukluk tanısı konulduğu, bipolar affektif bozukluk tanısının psikolojik rahatsızlık ile ilgili olduğu, dava şartlarından olan dava ve taraf ehliyetinin kamu düzenini ilgilendirdiği, Mahkemece davalının fiil ehliyeti bulunup bulunmadığının öncelikle tespit edilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, davacının sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkek için aldırılan sağlık kurul raporunda erkeğin bipolar denilen akıl hastalığı var ise de hastalığın mevcut hali ile iyilik döneminde olduğu ve vasi tayini gerekmediğine dair kanaat bildirildiği, erkeğin kadına hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, davranışlarını kontrol edemeyerek agresifleştiği, kadın ise erkeğin anne ve babası ile görüşmesini istemediği, hastalığı ile ilgilenmediği, ilaçlarını kullanmaması yönünde beyanlarda bulunduğu, hastanede tedavi olduğu dönemde kendisiyle ilgilenmediği gibi ziyaretine dahi gelmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 450,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, reddedilen tazminat talepleri yönünden karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönlerinden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece erkeğe yüklenen eşine fiziksel şiddet uyguladığı vakıası ile kadına yüklenen erkeğin ailesi ile görüşmek istemediği vakıalarına taraflarca dayanılmadığı, dayanılmayan vakıaların taraflara kusur olarak yüklenilmesinin doğru olmadığı, erkeğin kadına hakaret ettiği vakıası da tüm dosya kapsamı ile ispat edilemediği, bu nedenle erkeğe kusur olarak yüklenilmesinin mümkün olmadığı; tüm dosya kapsamından tarafların sık sık tartıştıkları, erkeğin kısıtlanmasını gerektirecek psikolojik rahatsızlıkların etkisiyle ani ve agresif davranışlar sergilediği ve bu durumun kadına yönelik psikolojik bir şiddete dönüştüğü, erkeğin bu yönlerden kusurlu kabul edilmesi gerektiği, kadının ise erkeğin son dönemde hastanede iken onunla yeterince ilgilenmemesi ve erkeğin ilaçlarını kullanmaması yönünde telkinlerde bulunması sebebiyle kusurlu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda yine de tarafların eşit kusurlu olduğu, gerekçenin bu haliyle düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulü ile kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile kadın yararına nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.