"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/465 E., 2023/244 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/263 E., 2021/165 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ve maddî tazminat yönünden eksiklikler giderilerek bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini iyi biri olarak gösterip kandırarak evlendiğini, iktidarsız olduğunu, ailesi ile ilgilenmediğini, babalık görevlerini yerine getirmediğini, eşinin ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, fiziksel şiddet uyguladığını, gömü merakı olduğunu, faturanın ödenmemesi sebebiyle elektriğin kesildiğini, evde eşinin cinsel taciz işlediğine yönelik kararı bulması sonrasında şiddet uygulayarak hastanelik ettiğini çocuğu almakla tehdit ettiğini, psikolojik şiddete maruz kaldığını, esir hayatı yaşattığını, özgürlüğünü kısıtladığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına ayrı yaşamadan kaynaklı yaptığı masraflar nedeniyle 42.300,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkeği evlenmek için zorladığını, kadının psikolojik sorunları olup intihara meyilli olduğunu, sebepsiz tartışmalar çıkarttığını, sürekli komşularla tartıştığını, bu yüzden çıkan kavgada sopa yediğini, evi taşımak zorunda kaldıklarını, hakaret ve küfür ettiğini, bıçak çekip fırlattığını, eşinin çocuğunun ihtiyaçlarını karşıladığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin cinsel taciz suçunun evlilik öncesine ait olduğu, bu nedenle kusur olarak yüklenilmesinin mümkün olmadığı, erkeğin başkaca kusurunun da ispatlanmadığı, kadının erkeğe sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, evden ayrılmasına sebebiyet verdiği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince ispatlanmayan kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçesinin çelişkili olduğunu, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tüm talepleri ile birlikte davasının kabulüne karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadın tarafından ileri sürülen vakıaların ispatlanamadığının belirlenmesine rağmen karar gerekçesinde davalının (erkek) tam kusurlu yazılmasının maddî hata olarak değerlendirilmesinin gerektiği, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediği; Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının ağır kusurlu derecelendirilmesinin doğru olmadığı ancak davalı- davacı erkeğin istinaf başvurusu bulunmadığından eleştirmekle yetinildiği; davacı- davalı kadının dilekçesinde talep ettiği maddî tazminatın niteliğinin açıklattırılıp, açıklamaya göre boşanmanın feri niteliğinde olmayan maddî tazminat talebi yönünden adli yardım hususunn mahkemece kabulüne dair kararda birlikte değerlendirilmek suretiyle görev hususu da düşünülerek deliller değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesinin gerektiği; kadının boşanmaya neden olaylarda sonucu itibariyle ağır kusurlu kabul edilmesi nedeniyle, kusur derecesine göre yasal koşulları gerçekleşmeyen kadının boşanmanın fer'i niteliğinde yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı- davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine; davacı- davalı kadın vekilinin itiraza konu diğer istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine; 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesince maddî tazminat yönünden verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davaların kabulüne ve reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulüne ve reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ve fer'îler noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesince boşanmanın fer'i niteliğinde olan manevî tazminatın tümü ile maddî tazminatın boşanmanın fer'i nitelikli kısmına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.