"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3084 E., 2023/725 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ortaköy (Aksaray) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/547 E., 2022/23 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin Amerika ülkesinde yaşadığını, evlendikten bir süre sonra hep birlikte oraya dönme konusunda anlaştıklarını, Türkiye'de kaldığı süre zarfında davalı- davacının bir takım anlaşmazlıklar çıkardığını, artık evliliği istemediğini beyan ettiğini, 3 Eylülde davalı- davacı ile konuşmaya gittiklerinde, davalı- davacı tarafın, bu iş bitti, ben gelmek istemiyorum, davamı açtım, gidin siz de dilekçenizi verin diyerek artık evliliği kafasında bitirdiğini açıkça beyan ettiğini, kendisi aleyhine nafaka davası açığını öğrendiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ilk evliliğinden olan çocuğunun da yanlarında kaldığını, çocuğun aşırı davranışlarının bulunduğunu, tuvaletini ortalık yere yaptığını, dışkısını duvar ve havlulara sürdüğünü, oğlunun kullandığı kondomları ortalığa attığını, buna rağmen erkeğin çocuğa hiçbir şey söylemediğini, mecbursun temizleyeceksin dediğini, bu evin kadını sensin, mecbur temizleyeceksin diyerek rencide ettiğini, kendisine ve ailesine hakaret ve küfür ettiğini, yaşadıkları en ufak bir problemi büyüttüğünü, şiddet uyguladığını ve onu evden kovaladığını, aynı zamanda psikolojik baskı da uyguladığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadın ve ailesinin evliliğin devamına yönelik girişimde bulunmasına rağmen olumsuz tavırlar sergilediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 2.000,00 TL maddî ve 2.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, buna bağlı olarak belirlenen tazminat miktarlarının ve tedbir nafaka miktarının düşük olduğunu, yoksulluk nafaka şartlarının oluştuğunu ileri sürerek kararın kusur değerlendirmesini, tedbir nafakası, tazminat miktarlarını, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davacı-davalı erkeğe yüklenilen kusurun istinaf edilmeksizin kesinleştiği, erkeğin ayrıca ilk evliliğinden olma oğlunun olumsuz davranışlarına karşı sessiz kaldığı; kadın yararına hükmedilen tedbir nafaka miktarının az olduğu; boşanma ile kadının yoksulluğa düşeceğinin ekonomik sosyal durum raporuyla sabit olmasına, kadının yapılan yargılama neticesinde kusursuz bulunmasına göre yoksulluk nafakası takdirinde bir isabetsizlik yok ise de tarafların yaşları ve ortak çocuklarının bulunmayışı itibariyle yeniden evlenme ihtimallerinin yüksek olması dikkate alınarak toptan yoksulluğa hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu; kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanma sonucu en azından davalı erkeğin maddî desteğini yitireceği, erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık l.500,00 TL tedbir nafakaına, kadın yararına boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere 50.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında duyumdan aktarım beyanların hükme esas alınıp alınmayacağı, kadın yararına yoksulluk nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı ile tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.