Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4680 E. 2023/6264 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay’ın bozma ilamına uyularak verilen kararda hükmedilen maddi tazminat miktarının yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak verdiği kararda, tarafların kusurlu davranışları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen maddi tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/418 E., 2023/704 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın az olduğundan bahisle bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine maddî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nin geçici velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi ile birlikte iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî-100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kusurlu davranışları nedeni ile tazminat ve nafaka talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise ortak çocuk ...'nin velâyetinin müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davalı erkeğin davacı kadına ekonomik şiddet uyguladığı, davacı kadının maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacı kadına karşı agresif davranışlar sergilediği, tarafların aynı odada uyumadıkları, davacı kadının davalı erkeğin çamaşırlarını ayırdığı ve yıkamadığı,davacı kadının davalı erkekten ayrı bir şekilde yemek yaptığı ve yediği, davalı erkeğin daha fazla, davacı kadının ise daha az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Mete'nin velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine dava tarihinden aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk lehine kararın kesinleşmesinden sonra aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadın lehine kararın kesinleşmesinden sonra aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadın lehine yasal faizi ile birlikte 12.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2021/2328 Esas, 2022/1197 Karar sayılı kararında; davacı kadının iştirak, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden hüküm kurmak suretiyle kadın lehine 17.000,00 TL maddî tazminata, 17.000,00 TL manevî tazminata, ile aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, aylık 600,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, kadının diğer istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 26.12.2022 tarihli ve 2022/8126 Esas, 2022/10758 Karar sayılı kararı ile; davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu diğer hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; tarafların kesinleşen kusurlu davranışları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, Yargıtay bozma ilamına uyularak, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilerek diğer hususlar kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî tazminat miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına hükmedilen maddÎ tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...