Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4684 E. 2024/4335 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1030 E., 2022/2145 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/14 E., 2022/158 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili asıl dava dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları sebebiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı -karşı davalı vekili 17/12/2018 tarihli karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını belirterek asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı karşı davacı kadın vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını belirterek davacının boşanma talebinin reddine, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocukları her biri için 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 5.000.000 TL maddî 1000.000 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu eylemleri sebebiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161,162 nci, 164 üncü ve 166 maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, kadının taşıdığı ... soyadının devamına karar verilmesini, ortak çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, her yıl en yüksek enflasyon oranında arttırılmasına, ortak çocukları her biri için aylık 15.000,00 'er TL den olmak üzere toplam 30.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, her yıl bu bedelin enflasyon oranında arttırım yapılmasına, müvekkili lehine 7.000.000,00 TL maddî tazminata 2.000.000. TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin ailesine saygısızlık yaptığı, erkeğinde zina ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, hakaret ve aşağılayıcı davranışlarda bulunduğu, evi terk ederek birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesi ile asıl davanın 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak ve karşı davanın 4721 sayılı Kanun'un 161 ncı ve 166 maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulü ile

tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, 4.250'er TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 4.500'er TL olarak devamına, çocuklar lehine 5.500'er TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın için yasal faiziyle 150.000'er TL maddî-manevî tazminata, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 ve 164'e dayalı boşanma davalarının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, kadının zina nedeniyle boşanma davasının kabulü, çocuklar için hükmedilen tedbir-iştirak nafakaları, kadın için belirlenen tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, yetersiz gerekçe yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, 4721 sayılı Kanun'un 162'ye göre boşanmanın reddi, tedbir-iştirak nafakaları miktarı, kadının reddedilen tedbir-yoksulluk nafakaları, maddî-manevî tazminat miktarları yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı, hakkaniyet ilkesi gereği kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu, istinafa konu edilen diğer kısımların kanuna ve usule uygun olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadının maddî- manevî tazminatlara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, buna ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, kadın yararına 400.000 TL maddî, 350.000 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yasal faiziyle davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına ödenmesine, kadının diğer istinaf taleplerinin erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili; kadının zina nedeniyle boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir, iştirak nafakası ile tazminatların miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi, 4721 sayılı Kanun'un 162 ncı maddesine dayalı talebin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca karşılıklı açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine yönelik boşanma talebinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 161, 162, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.