Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4685 E. 2023/6470 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlat edinme davasında, evli olan davalının evlat edinmek isteyen davacı ile aynı evde yaşama koşulunu sağlayamamasının evlat edinmeye engel olup olmadığı ve bu durumun Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 313. maddesinde belirtilen "aile halinde birlikte yaşama" koşulunun evlat edinmede asli unsurlardan biri olduğu, evli olan davalının bu koşulu sağlayamadığı ve bu durumun Anayasa'ya aykırılık teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/34 E., 2023/322 K.

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/920 E., 2022/124 K.

Taraflar arasındaki evlat edinme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ve eşi ...'in davalıyı 1993 senesinden beri tanıdıklarını, ailece görüştüklerini, müvekkilinin eşinin 2003 yılında geçirdiği kalp ameliyatı sonrasında daha da yakınlaştığını, ailenin bir ferdi haline geldiğini, evli ve çocuklu olmasına rağmen eşi ve çocuklarının onayı ile çoğu zaman müvekkili ve eşinin evinde kalarak bir evlat gibi ilgilendiğini, müvekkilinin eşinin 08.07.2020 tarihinde vefat ettiğini, davalının müvekkili ile bir evlat gibi ilgilendiğini, destek ve yardımcı olduğunu, davalının eşinin de evlat edinilmeye muvafakat ettiğini, müvekkilinin alt soyu bulunmadığını iddia ederek evlat edinmeye karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlat edinilmek istenen davalının küçükken evlat edinmek isteyen davacı tarafından 5 yıl süreyle bakılıp eğitilmediği, uzun yıllardır birbirleri ile yakın ilişki içinde oldukları ancak hiçbir zaman aynı yerde aile halinde birlikte yaşamadıkları, birlikte yaşama koşulunun oluşmadığı, Anayasa'ya aykırılık iddiasının da yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili, evli olan bir kişi, eşi ile birlikte aynı evde yaşamak zorunda olacağından ve bu durumda kendisini evlat edinmek isteyen kişiyle 5 yıl süre ile aynı evde yaşayamayacağını, bu durumun evli olanlarla-olmayanlar arasında eşitsizlik oluşturup Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı, davacı ve eşi ile 10 yıldır birlikte yaşadıklarını, evli olması nedeniyle birlikte yaşama durumunun olamayacağını, evli olanların evlat edinilmesinde birlikte yaşama şartının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun), ergin veya kısıtlıların evlat edinilebileceği halleri 313 üncü maddesinde üç bent halinde saydığını, bunların; bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmiş olması, evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş olması veya diğer haklı sebepler mevcut ve en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise ergin veya kısıtlının evlat edinilebileceği şeklinde olduğu, evlat edinmeye karar vermeden önce esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasının zorunlu olduğui, gerektiğinde uzmanların görüşünün de alınabileceği, evlat edinilecek kişinin bedensel veya zihinsel özürlü olduğu ile evlat edinen tarafından küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş olması davada iddia edilmediği, İlk Derece Mahkemesince, davacıyı evlat edinmeye yönelten sebeplerin belirlenmesi için uzmanlardan görüş alınmamış ise de; davacı ile evlat edinmek istediği davalının aynı çatı altında bir aile halinde birlikte yaşamadıkları taraf ve tanık beyanlarıyla ifade edildiği, sunulan delillerle de bu durum kanıtlanmadığı, evlat edinmek isteyenin rahatsızlıkları sırasında davalının kendisine destek olmasının aile halinde birlikte yaşama olgusunun kabulüne yeterli olmayacağı, evlat edinmeden beklenen sosyal amaç ile davacının evlat edinme talebine ilişkin esas alınması gereken davalı ile "aile halinde birlikte yaşama olgusu" unsurunun gerçekleşmediği, 4721 sayılı Kanun'un 313 üncü maddesinin üçüncü bendinde belirtilen yasal koşulların oluşmadığı, bununla birlikte; evlat edinmede kuralın, küçüklerin evlat edinilmesi olmakla birlikte, ergin veya kısıtlıların evlat edinilmesi kanunda istisna olarak belirlendiği, ancak özel bir takım şartlar varsa bu kişilerin evlat edinilebilmeleri mümkün olduğu, evlat edinmenin asli şartlarına dair düzenlemeler emredici ve sınırlı sayıda olmalarına göre, bu şartlar dışında başka amaç ve saiklerle birlikte aile olma şartının gerçekleşmeyeceği bir durumda kamu düzeninden olan evlat edinme şartlarının sağlanması yasal gerekliliğini ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağı, ayrıca evlat edinmeden beklenen sosyal amacın, belirlenen istisnai ve özel koşullar gözetildiğinde evli olan veya evli olmayan erginler açısından belirtilen yasa hükmünün Anayasaya aykırı bulunduğu iddiasının da kabule şayan olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin sonuç kararda ve kararın dayandığı yasal gerekçelere göre usul ve esas yönlerinden bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlat edinme istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evli kişiler ile evli olmayan kişiler arasında birlikte yaşama koşulu açısından farklı düzenleme yapılmamış olmasının eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 305 inci, 306 ncı, 307 nci, 308 inci, 309 uncu, 313 üncü, 314 üncü, 315 inci, 316 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...