Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4699 E. 2023/3829 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltme talebinin, 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirisine dayanmaması ve Yargıtay'ın önceki bozma ilamında hukuki dayanaklarının açıkça belirtilmiş olması gözetilerek, karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/534 E., 2021/759 K.

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı erkek vekili

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece, davalı kadına rahatsızlığının erkeğe söylenmemesi, kadının hastalığının akut döneminde çevresine ve eşyalara zarar vermesi ve sürekli kendi anne ve babasının evine gitmek istemesi vakıaları, davacı erkeğe de sadakat yükümlülüğünü ihlâl vakıaları kusur olarak yüklenmiş, davacı erkek ağır davalı kadın ise az kusurlu tespit edilerek davanın kabulüne, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına ve her iki taraf lehine de maddî ve manevî tazminata hükmedilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadın ile müvekkilinin 2008 tarihinde evlendiklerini bu evliliklerinden çocukları olmadığını, davalının evi terk ederek babasının yanında yaşaması nedeniyle müvekkilinin 6 ... beri eşi ile ayrı yaşadığını, kadının çeyiz eşyalarını ve özel eşyalarını 08.09.2012 tarihinde teslim tutanağı teslim aldığını, tarafların görücü usulü ile evlendiğini, davalının önceki evliliğini

hastalığı ve sair nedenlerle yürütemediğinin müvekkilinden saklandığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkek lehine 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, geçimsizlik nedeninin erkeğin davranışlarının yaşanan bu sıkıntıların asıl sebebi olduğunu, davacının mesnetsiz iddialarını kabul etmediğini, bu evliliğin her iki tarafından ikinci evliliği olduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkilinin psikolojik rahatsızlığı olmadığını, erkeğin ve ailesinin olumsuz davranışları nedeniyle hasta olduğunu, kadına baskı uyguladıklarını, kadına hizmetçi gibi davranıldığını, kadını hiçbir zaman takdir etmediği ve önceki evliliğinden olan çocuklarından çekindiğini, ... bir eş gibi davranmadığını ve şüphe uyandıracak davranışlar içinde olduğunu, her zaman baba evine bırakma isteğinde olduğunu, en son olayda da müvekkilinin evi terk etmediğini erkeğin kadını anne ve babasının evine bıraktığını, müvekkiline izafe edilebilecek herhangi bir kusur olmadığını belirterek dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, açılmış bir dava olmadığı halde kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddenin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 500,00 TL maddî, 500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 26.04.2017 tarihli ve 2015/26702 Esas, 2017/4795 Karar sayılı kararıyla, boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunlu olduğu, Mahkemece; hükümde kadının adı, soyadı ile tarafların doğum tarihi ve yeri, baba ve ana adları, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının yazılmadığı, bu hususların gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece, erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, açılmış bir dava olmadığı halde kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddenin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 1.500,00 TL maddî, 2.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 14.01.2021 tarihli ve 2020/6712 Esas, 2021/189 Karar sayılı kararıyla, davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteminde bulunulduğu, davalı kadının ise süresinde verdiği cevap dilekçesi ile boşanma ve tazminat ile nafaka talebinde bulunduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verildiği, davalı kadın tarafından açılmış usulüne uygun bir boşanma davası mevcut olmadığı halde Mahkemece kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin kanunun ağır ihlali niteliğinde olup taraflarca temyiz edilmemiş olsa bile hükmün bozulması imkan dahilinde olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı kadın vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının sağlık problemi her ne kadar kusur olarak atfedilemeyecek olsa da bu durumun evlenmeden önce davacıya bizzat söylenilmemesi, hastalığının akut döneminde çevresine ve eşyalara zarar vermesi ve sürekli kendi anne babasının evine gitmek istemesi nedeniyle kadının tali oranda kusurlu olduğu, erkeğin ise dosya arasına alınan hts kayıtlarının incelenmesinde dava dışı Ü.T. ile sadakat yükümlülüğünün ihlali kanaatini oluşturacak sıklıkta ve sürelerde arama-aranma kayıtlarının bulunduğu anlaşıldığından sadakat yükümlülüğünün ihlali nedeniyle ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın yararına aylık 400 tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın lehine 3.000,00 TL maddî ve 3.000,00 TL manevî tazminata, yine davacı erkek lehine 2.000,00 TL maddî ve 2.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 25.10.2022 tarih 2022/8899 Esas 2022/8484 karar sayılı kararıyla, Mahkemece, erkeğe yüklenen kusurlardan hts kayıtlarının incelenmesinde dava dışı Ü.T. ile yoğun görüşme yaptığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu vakıasının güven sarsıcı boyutta kaldığı, bununla birlikte erkeğin kadına kötü davrandığı, rahatsızlığında yeterince ilgilenmediği sabit olup bu vakıanın da davacı erkeğe yüklenmesi gerektiği, davalı kadının ise eşyalara ve etrafındaki kişilere zarar verdiği, kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre davacı erkeğin ağır, davalı kadının az kusurlu olduğu, durum böyleyken; Mahkemece yapılan kusur oranlaması sonucu itibariyle doğru olup, hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına, ağır kusurlu erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, yine tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının da az olduğu gerekçesiyle kararın bu yönlerden bozulmasına, sair yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; temyiz dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, tarafına yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, kusurunun olmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, toplanan delillerin yanlış değerlendirildiğini, kusurlu kadın lehine tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kaldı ki hükmedilen nafakanın da oldukça fahiş olduğunu belirterek kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden verilen kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ile hükmedilen nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun'un 442/son ve 4421 sayılı Kanunun'un 2 ve4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para cezası ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.