Logo

2. Hukuk Dairesi2023/469 E. 2023/3756 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap ve karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli olarak fiziksel, sözel ve duygusal şiddet uyguladığını, evi terk ettiğini, hakaret edip tehdit ettiğini, en son olayda eşinin yüzüne tükürüp aşağıladığını, beddua ettiğini ve erkeğin ailesinin kadına hakaret ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına ve 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının erkeğe duygusal ve fiziksel şiddet uyguladığını, en son olayı erkeğin kameraya aldığını, kadının son olaya dair iddialarının doğru olmadığının ispatlandığını, kadının en son olay sonrası erkeğin telefonundan erkeğin annesine erkek aleyhine delil oluşturmak için mesaj gönderdiğini, takıntı, şüphecilik, kurgulama gibi psikolojik sorunları olduğunu, erkeğin ailesine de hakaret edip şiddet uyguladığını, aileyle görüşmek istemediğini, eşine hakaret ettiğini, kovduğunu, aile mahremini çevreye anlattığını ileri sürerek asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların akıl hastalığı, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile erkek yararına 200.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin terditli taleplerinden akıl hastalığına dayalı davası ile ilgili olarak kadının akıl hastalığının bulunmadığı sağlık kurulu raporu ile belirlendiğinden hüküm kurulmasına yer olmadığı, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tartışmalar sırasında birbirlerine karşılıklı olarak hakaret edip fiziksel şiddet uygulayan tarafların kusurlu olduğu, taraflardan birinin kusurunun diğerinden ağır kabul edilemeyeceği, kusur durumu nedeniyle tarafların tazminata hak kazanmadıkları, ortak çocuğun anne ile birlikte yaşadığı ve annenin çocuğun bakımını gereği gibi yerine getirdiği gerekçesi ile her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Esma Ela'nın velâyetinin anneye verilerek çocukla baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına 10.07.2019 tarihli ara kararı uyarınca dava tarihinden 08.07.2019 tarihine kadar aylık 1.000,00 TL, 08.07.2019 tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar aylık 1.700,00 TL tedbir nafakası ile hükmün kesinleşmesinden sonra aylık 1.700,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadının tedbir nafakası talebini ile tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün ve kadının tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığını, erkeğin akıl hastalığına dayalı davası hakkında red hükmü kurulması gerektiğini, erkeğin gelirinin kadından fazla olduğunu ve kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesinin doğru olmadığını ve çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarının az olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, reddedilen tedbir nafakası ve çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, video çekiminin kadının rızası dahilinde yapıldığını, davacının davranışları ile çocuğun gelişimine zarar verdiğini, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, aksi düşünüldüğünde çocuk lehine hükmedilen nafakaların fazla olduğunu ve erkeğin fer'î taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkeme kararlarının gerekçesiz olduğunu, erkeğin kadına sürekli olarak fiziksel, sözel ve sürekli şiddet uygulaması nedeniyle tam kusurlu olduğunu, en azından ağır kusurlu olduğunu, dosyaya sunulan video kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edildiğini, hükme esas alınamayacağını, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün ve kadının tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığını, erkeğin kötüniyetli olarak akıl hastalığı nedenine dayalı dava açtığını, kötüniyetli olduğundan erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davasının da kabul edilemeyeceğini, erkeğin gelirinin kadından fazla olduğunu ve kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesinin doğru olmadığını ve çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarının az olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, reddedilen tedbir nafakası ve çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, video çekiminin kadının rızası dahilinde yapıldığını, davacının davranışları ile çocuğun gelişimine zarar verdiğini, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, aksi düşünüldüğünde çocuk lehine hükmedilen nafakaların fazla olduğunu ve erkeğin fer'î taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulünün ve tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı, kadının tedbir nafakasına hak kazanıp kazanmadığı, çocuğun velâyetinin anneye verilmes,inin üstün yararına olup olmadığı, velâyetin anneye verilmesi yerinde ise çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.