"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2121 E., 2023/252 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/200 E., 2022/629 K.
Taraflar arasındaki ortak velâyet mümkün olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, ortak velâyet talebi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak gerekçede belirtilen işlemlerin yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin diğer yönlere, davalı kadının ise tüm istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, ortak velâyet talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacının işi gereği sık sık şehir dışına çıktığını, şehir dışında olduğu zamanlarda çocuklarla bir ay dahi görüşemediğini, çocuklarını göremediği için çocukların teslimi talepli icra takibi başlattıklarını, davalının görüşmesini engellediğini, bu hususta olumsuz bir tutum içerisinde olduğunu, çocuklarla görüşmek için telefonla davalı kadını aradığında telefonu açmadığı gibi çocukların açmasına da engel olduğunu, çocukların anne sevgisine olduğu kadar baba sevgisine de ihtiyaç duyduklarını, çocuklarının eğitim durumu ile ilgili bilgi almak istemesine rağmen davalı kadının okula verdiği talimat doğrultusunda çocuklarla babanın iletişiminin engellenerek bilgi verilmediğini, bilgi almanın babanın da en tabii hakkı olduğunu, davalı kadının yeni bir eve taşındığını, adres değişikliğini bildirmediğini, çocukları nereden alacağını dahi bilemediğini iddia ederek öncelikle ortak velâyete mümkün olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacı erkeğin keyfi olarak hareket ettiğini, boşanmadan sonra bir süre çocuklar ile her hafta sonu ve hafta içi istediği zamanlarda görüştüğünü, bu süreç devam ederken davacı erkeğin çocukları getirmesi gereken saatlere uymadığını ve bunu alışkanlık haline getirdiğini, kişisel ilişki konusunda davacı erkeğe tolerans tanımasına rağmen davacı erkeğin bu durumu kötüye kullandığını, keyfi davranışları nedeniyle çocukların da huzurunun bozulduğunu, davacı erkeğin amacının, çocuklar ile görüşmekten öte hala evlilik devam ediyormuş gibi ev içerisindeki yaşantıdan haberdar olmak istediğini, davacı erkeğin olmadık zamanlarda sitenin kapısına gelerek huzurlarını bozduğunu, bu nedenle evini taşımak zorunda kaldığını, davacı erkeğin bu eve de habersiz ve olmadık zamanlarda gelmesini istemediğini, davacı erkeğin, çocukların eğitim öğretim hayatına ilişkin bilgileri okul yönetiminden aldığı gibi e-devlet üzerinden de öğrenebileceğini, davacının ortak velâyet talebini kabul etmediğini, mahkemece ortak velâyet kararı verilecek ise velâyet hakkından feragat ederek velâyetlerin babaya verilmesini kabul ettiğini, kişisel ilişkinin süresinin değiştirilmesini gerektirici bir durumun olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2021 tarih ve 2020/3 Esas, 2021/146 Karar sayılı kararı ile tanık anlatımları, uzman görüş raporu, dosyaya sunulan kayıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiği, boşanma dava dosyasında çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişki gün ve saatlerinde, davalı kadının, çocukları babaları ile görüştürmediğine dair bizzat görgüye dayalı tanık beyanının bulunmadığı, bu hususta icra takibine de girişilmediği, davacı erkeğin mahkemece belirlenen kişisel ilişki gün ve saatleri dışında çocukları görme talebinde bulunduğu, taraflar arasında bu hususta sıkıntı yaşanmasına neden olduğu, boşanma dosyalarının incelenmesinde, kişisel ilişkinin kurulmasının takdirinin hâkime bırakıldığı, mahkemece sömestr, okul durumu, doğum günlerini de kapsayacak şekilde geniş kişisel ilişki düzenlenmediği, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Milli Eğitim Bakanlığınca ara tatil düzenlemesinin getirildiği, küçüklerin yaşı ve ihtiyaçları, bedensel ve zihinsel gelişimleri ile huzur ve menfaatleri nazara alınarak davanın kısmen kabulünün gerektiği; ortak velâyetin hukukumuzda düzenlenmediği, ancak karşı tarafın açık rızası ile kurulabileceği, karşı tarafın bu konuda açık rızasının bulunmadığı gerekçesi ile ortak velâyet talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar ile baba arasında tek numaralı haftaların Cumartesi günü saat 10.00'da anneden alınıp Pazar günü saat 18.00'de anneye teslimi, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 10.00'da anneden alınıp otuz birinci günü saat 18.00'de anneye teslimi, Kasım ve Nisan ayları ara tatillerinde ilk Cuma günü saat 18.00'de anneden alınıp Salı günü saat 18.00'de anneye teslimi, sömestr tatilinin ilk Pazartesi günü saat 10.00'da anneden alınıp izleyen Pazar günü saat 18.00'de anneye teslimi, her yıl tekli yılların ... Bayramının birinci günü saat 10.00'da anneden alınıp üçüncü günü saat 17.00'de anneye teslimi, her yıl çiftli yılların Kurban Bayramının birinci günü saat 10.00'da anneden alınıp üçüncü günü saat 17.00'de anneye teslimi, her yıl tekli yıllarda 31 Aralık günü birinci günü saat 12.00'de anneden alınıp 1 Ocak günü saat 17.00'de anneye teslimi, her yıl tekli yıllarda çocukların doğum günlerinde sabah saat 10.00'da anneden alınıp akşam saat 20.00'de anneye teslimi suretiyle baba ile kişisel ilişki kurulmasına, eğitim öğretim süresi boyunca eğitimlerini takip edebilmesi için çocukları, öğretmenleri ve okul yönetimi ile görüşebilmek amacıyla okul yönetiminin belirleyeceği yer, gün ve saatte her ay davacının, çocukları öğretmenleri ve okul yönetimiyle görüşebilmesine, dava açılmasına davalı kadın sebep olmadığından yargılama giderlerinin davacı erkek üzerinde bırakılmasına, davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden, davalı kadın tarafından ise ortak çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2022 tarih, 2021/877 Esas, 2022/388 Karar sayılı kararı ile davacının, dava dilekçesinde öncelikle ortak velâyete karar verilmesi bunun mümkün olmaması halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi yönünde talepte bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince öncelikli olarak ortak velâyet talebi yönünden inceleme yapılmamasının hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken işin; bu kapsamda sosyal inceleme raporunun alınması ve gerekmesi halinde ortak çocukların beyanlarının tespit edilmesi, davacı erkeğin her bir talebi yönünden uygun şekilde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi, dava sonunda İlk Derece Mahkemesinin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacı erkeğin talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalı kadının neye göre mahkum edildiğinin tereddütsüz şekilde anlaşılır olması gerektiği; İlk Derece Mahkemesince verilecek karara göre de davacı erkeğin diğer talebi olan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin değerlendirilmesi olması gerektiği; kabulü göre de kişisel ilişki yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılması sebebine göre İlk Derece Mahkemesince yeniden uyuşmazlık konusu dava ve tüm fer'î talepler yönünden hüküm kurulması zorunlu olduğundan, tarafların diğer istinaf itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin gönderme kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada ortak çocuklar yönünden psikolog, pedegog ve sosyal çalışmacıdan oluşan üç kişilik uzman heyeti tarafından tarafların konutlarında tespit, inceleme ve görüşme yapıldığı, davalı kadının ortak velâyeti kabul etmemesi nedeniyle davacı erkeğin, ortak velâyet talebinin reddine karar verilmesi gerektiği; boşanma davasında, kişisel ilişkinin kurulmasının takdirinin hâkime bırakıldığı, mahkemece sömestr, okul durumu, doğum günlerini de kapsayacak şekilde geniş kişisel ilişki düzenlenmediği, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ilgili Bakanlıkça ara tatil düzenlemesinin getirildiği, küçüklerin yaşı ve ihtiyaçları, bedensel ve zihinsel gelişimleri ile huzur ve menfaatleri nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile davacı erkek ile çocuklar arasında belirlenen önceki kişisel ilişki kararın kaldırılarak tek numaralı haftaların Cumartesi günü saat 10.00'da anneden alınıp Pazar günü saat 18.00'de anneye teslimi, dini bayramların ikinci günü saat 13.00'de anneden alınıp üçüncü günü saat 18.00'de anneye teslimi, her yıl Ağustos ayının birinci günü saat 10.00'da anneden alınıp otuz birinci günü saat 18.00'de anneye teslimi, Kasım ve Nisan ayları ara tatillerinde Cuma günü saat 18.00'de anneden alınıp, Salı günü saat 18.00'de anneye teslimi, sömestr tatilinin ilk Pazartesi günü saat 10.00'da anneden alınıp izleyen Pazar günü saat 18.00'de anneye teslimi, çocukların doğum günlerinde saat 13.00'de anneden alınıp aynı gün saat 18.00'de anneye teslimi tekli yıllarda 31 Aralık saat 13.00'de anneden alınıp 1 Ocak günü saat 18.00'de anneye teslimi, babalar günü cumartesi günü saat 10.00'da anneden alınıp takip eden pazar günü saat 18.00'de anneye teslimi suretiyle yeniden kişisel ilişki tesisine, çocukların eğitim öğretim süresi boyunca eğitimlerini takip edebilmesi , çocukların öğretmenleri ve okul yönetimi ile görüşebilmesi amacıyla okul yönetiminin belirleyeceği yer gün ve saatte her ay davacı erkeğin çocukların öğretmenleri ve okul yönetimi ile görüşebilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı kadın üzerinden bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuklarla, davacı erkek arasındaki kişisel ilişkiyi engelleyici hiçbir davranışının olmadığı, aksine çocukların gelişimi açısından babalarıyla iyi bir ilişki kurmalarını desteklediği, dava açılmasına sebebiyet vermemesi ve ortak çocuklar ile davacı erkek arasındaki kişisel ilişkinin tesisine dair boşanma kararında düzenlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren sebeplerin ispatlanamamış olması göz önüne alınarak davanın tamamen reddedilmesi gerekirken kısmen kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, davacı erkeğin, çocukların eğitim hayatlarına yönelik bilgileri alamadığına ilişkin iddiasını ispatlayacak nitelikte bir delil sunmamışken ve bu iddia ispatlanamamışken kaldı ki İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında da bu iddianın ispatlandığına dair herhangi bir gerekçeye yer verilmemişken belirtilen şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca söz konusu hükmün nasıl infaz edileceğinin de ayrı bir hukuki sorun olduğu, dava açılmasına ve yargılamaya sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek; ortak çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı kadının istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dilekçelerinde belirttiği üzere ortak çocuklarla babanın görüşmesine engel olmadığı, erkeğin, ortak çocuklar aracılığı ile kadının hayatına müdahale etmeye çalıştığı, davanın açılmasına sebebiyet vermediği, dava dışı okula yüküm getirecek şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, haksız yere vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakıldığı ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı babanın ortak çocuklar ile arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı ve baba ile ortak çocuklar arasında boşanma ilamı ile tesis edilmiş olan kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi. Birleşmiş milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 3 üncü 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci, 3 üncü ve 6 ncı maddeleri. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (b) bendi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.