"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3065 E., 2023/630 K.
DAVA TARİHİ : 24.02.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/148 E., 2021/519 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ilgisiz olduğunu, sürekli televizyon başında zamanını geçirdiğini, kadının bir böbreğinin iflas ettiğini, hastalığında kadının yanında olmadığını, kadına hakaret ettiğini, aşağıladığını, fiziksel şiddet uyguladığını, sosyal medya hesaplarından başka kadınlarla yazışarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadını evden kovduğunu iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına aylık 4.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 8.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına ve mal rejimi tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi ara kararı ile, kadının ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi talebi tefrik edilmiştir.
II. CEVAP
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin; kadına karşı ilgisiz davrandığı, sağlık sorunlarıyla ilgilenmediği, kadını ciddiye almadığı, toplum içerisinde küçümseyici ithamlarda bulunduğu, sosyal medyadan yaptığı yazışmalarla güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşinin ailesine karşı saygısız söylemlerde bulunduğu, en son 16.09.2019 tarihinde eşine fiziksel şiddet uyguladığı, bu fiili sebebiyle yargılandığı ceza mahkemesinde eşe karşı basit yaralama suçundan mahkum edildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, şiddet eylemi sonrası ayrı yaşamaya başladıkları, bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, dikkate alındığında takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadının yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatlara ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne; hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, geri kalan hükümlerin aynen muhafazasına, çocuk yararına aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminat takdirine dair yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; takdir edilen nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarları yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.