"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/137 E., 2023/423 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/134 E., 2021/231 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı karşı davalı kadın (asıl) dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumluluklarını ve sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 30.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
2. Davacı- karşı davalı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin eviyle ve eşiyle ilgilenmediğini, eve gelmediğini, müvekkil ve çocuklarla birlikte akşam yemeği dahi yemediğini, başka bir kadınla görüştüğünü, bu kadından bir çocuğunun olduğunu, hor gördüğünü, küçük düşürücü sözler söylediğini, lakap taktığını, müvekkilinin hastalandığını, ancak davalının hiçbir şekilde ilgilenmediğini, en son ortak haneyi terk edip gittiğini, bir daha da geri dönmediğini belirterek aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, kadının sürekli küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, 2008 yılında müvekkilinin trafik kazası geçirdiğini, hastanede kaldığını, bu sürede kadının hiçbir şekilde ilgilenmediğini, hastaneye dahi gelmediğini, arayıp sormadığını, başka bir kadından haberinin olduğunu, müvekkilini affettiğini, hastaneden çıktıktan sonra evine gittiğini, ancak davacı-karşı davalının müvekkilini eve almadığını, evden kovduğunu, tarafların 2008 yılından beri ayrı yaşadıklarını, geçimsizlikte müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına "şey kadar boyun var, çenen hiç susmaz, bodur," şeklinde sözler söyleyerek hakaret ettiği "kamalı" diyerek lakap taktığı, aşağıladığı, başka bir kadınla yaşadığı ve bu kadından çocuğunun olduğu ve tanıma yoluyla nüfusuna tescil edildiği, davacı-karşı davalının bunu öğrenmesi üzerine boşanma davası açtığı, davalı-karşı davacının borçları nedeniyle eve sık sık haciz geldiği, davacı-karşı davalının hastalığı zamanında onunla ilgilenmediği, arayıp sormadığı, erkeğin ise iddialarının bir kısmının affedildiği, bir kısmının ise ispatlanmadığı, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının yeterli ve düzenli geliri bulunduğundan tedbir ve yoksulluk nafakası (TMK. M.175) talebinin reddine, kadın yararına 15.000.00 TL maddî, 13.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarları ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı -karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur tespiti ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına 4721 sayılı Kanunun 169 uncu maddesi uyarınca tedbir nafakası verilmesi gerektiği ve tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, 60.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur tespiti ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, buna bağlı olarak kadının davasının kabulünün, erkeğin davasının reddinin isabetli olup olmadığı, kadın yararına yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ile tedbir nafakası şartlarının mevcut olup olmadığı ve mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.