"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/973 E., 2023/398 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/260 E., 2021/579 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçelerinde özetle; davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadına kötüne davrandığını, küfür ve hakaret ettiğini, müvekkilinin rızası dışında ziynetlerin zorla alındığını, fiziksel şiddet uyguladığını, kumar oynadığını, içki içtiğini, evi terkettiğini, çocukları ile ilgilenmediğini, kadının babasını tehdit ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminata, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine olmadığı takdirde bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız iftiralar olduğunu belirterek, açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; davalı erkeğin evi terk ettiği, çocukları ile ilgilenmediği davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tazminatlar ve iştirak nafakalarının miktarlarının yetersiz olduğu gerekçeleri ile kusur belirlemesi ile tazminatlar ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile son olayda fiilen ayrılan tarafların barışmalarını sağlamak amacıyla taraflar ile aile büyüklerinin bulunduğu ortamda davalı erkek eşin davacının babasına bıçak çektiği ve ortak konutu terk ettiği, bu olaydan sonra tarafların bir araya gelmedikleri, davalının bu süreçte birlik görevlerini yerine getirmediği, eşi ve ortak çocuklar ile ilgilenmediği, davacının boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışının ise toplanan delillerle ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatların miktarının az olduğu, ortak çocuğun ihtiyaçları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetildiğinde hükmedilen nafaka miktarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadının; kusur belirlemesine, maddî ve manevî tazminat ile ergin olmayan ortak çocuk Kevser lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ergin olmayan ortak çocuk Kevser lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacının diğer yönlere ilişkin, davalının ise tüm yönlerden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek; boşanmayı kabul etmediğini kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tüm yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.