Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4719 E. 2024/3435 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve uygulanması gereken maddi hukuk kuralları gözetilerek, tarafların kusur oranlarının belirlenmesinde, tazminat ve nafaka miktarlarının tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/383 E., 2023/531 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/391 E., 2021/1361 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin bahis oyunları oynadığı, tarafların uzun süredir fikir ve kültür ayrılığı geçimsizlik anlaşmazlık yaşadıklarını, ev ortamında erkeğin kavgacı, tartışmacı davrandığını, sevgi göstermediğini, erkek ve ailesi tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, erkeğin şans oyunlarından dolayı borçlandığını, aile bütçesini zora soktuğunu, eve düzenli para bırakmadığını, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, ve çocuklarının hiç bir özel gününü hatırlamadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını, yüksek taleplerde bulunduğunu, küçümsediğini, sende adam mısın şeklinde cümleler kurarak erkekliğini çok defa sorguladığını, hor ve hakir gördüğünü, erkeklik onurunu zedelediğini, davacı kadının evlilik birliği süresince kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, erkeğe ve ailesine karşı saygısız davrandığını, bela okuduğunu, küfürler ettiğini, davacının kardeşinin bırak bu şerefsizi, bırak bu köpeği diyerek hakaret ettiğini, en ufak tartışmada dahi evden kovarak içeriye almadığını, çocuklarını göstermemekle tehdit ettiğini, oldukça fazla şeklide alkol kullandığını,kadın adına alınan aracı habersiz olarak sattığını, zengin birini bulacağım, dost bulacağım, başkasıyla yaşayacağım şeklinde sözler sarf ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kumar oynadığı, parasını kumarda kaybettiği ve bu nedenle evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, seni sınır dışı ettireceğim çocukları göstermeyeceğim dediği; kadının ise erkeğe hakaret ettiği, adam mısın, İstanbul'a gidersen dost bulacağım diyerek hakaret ettiği, ayrıca beddua ettiği, sürekli olarak alkol tükettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, çocuklar ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, nafakalara TUİK'in öngördüğü oranda her yıl artış yapılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının düşük olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ile nafaka miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, nafaka miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında toplanan delillerden boşanmaya neden olan olaylarda evliliğin devamı sırasında kumar oynadığı, evinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşini tehdit ettiği anlaşılan erkeğin ağır kusurlu olduğu, evliliğin devamı sırasında eşine hakaret ettiği anlaşılan kadının da az kusurlu olduğu, belirlenen ve gerçekleşen kusurların aynı zamanda kadının kişilik haklarını ihlal ettiği, kadın yararına tazminat şartlarının oluştuğu; çocuklar yararın hükmedilen iştirak nafaka miktarının az olduğu; kadının düzenli ve sürekli gelirinin olduğu, boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceğinin anlışıldığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, tarafların sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminatlara ilişkin kararın hatalı olduğunu, miktarların yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.