Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4739 E. 2024/3598 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen kusur oranı, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/141 E., 2023/493 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1357 E., 2021/1371 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına hakaret, küfür ettiğini, zaman zaman şiddet uyguladığını, sürekli başka kadınlarla aldattığını, sürekli alkol aldığını, eve gelmediğini, başka bir kadından çocuğu olduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, davacı kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, sayılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının iddialarının asılsız olduğunu, davacı karşı davalı kadının ilgisiz olduğunu, çocuklarla da ilgilenmediğini, küfür ve hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ailesinin müdahale ettiğini, tehdit ettiğini, şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, ev eşyalarına zarar verdiğini, psikolojik rahatsızlığını gizlediğini, cinsel hayatlarının yok denecek kadar az olduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı karşı davalı kadının eşine hakaret ettiği, birlik görevlerini yerine gereği gibi getirmediği ve tartışma sırasında eşine vurduğu, davalı karşı davacı erkeğin ise eşine hakaretler ettiği, eve geç gelmeyi ve bazen de hiç gelmemeyi alışkanlık haline getirdiği, eşini aşağıladığı ve sadakatsiz davranışlar sergilediği, gerçekleşen bu duruma göre tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında tarafların eylemlerinin yoğunluğu ve derecesi de nazara alınarak davacı karşı davalı kadına oranla davalı karşı davacı erkeğin kusurunun daha ağır olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının fiilen anne yanında kalıyor olması ve anne yanında kalmaya devam etmesinin gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair bir delil bulunmaması gerekçesi ile çocukların velâyetlerinin davacı karşı davalı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına hükmolunan tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar aynen devamına, çocuklar yararına takdir olunan ayrı ayrı aylık 800,00'er TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, davacı karşı davalı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar aynen devamına, davacı karşı davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, boşanmada kusuru daha az bulunan davacı karşı davalı kadının, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmiş bulunduğu ve boşanmaya neden olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte olduğu gerekçesi ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın alınarak davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, davalı karşı davacı erkeğin yasal koşulları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine, davacı karşı davalı kadının ispatlanamayan ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ve ziynet eşyası talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı karşı davacı tarafından yapılmış bir istinaf başvurusu olmadığından davalı karşı davacı erkeğe İlk Derece Mahkemesince yüklenen kusurlu davranışlar erkek yönünden kesinleştiği, davacı karşı davalı kadının eşine hakaret ettiği hususunun kanıtlamadığı, bunun dışında İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen diğer kusurlu davranışların ise ispatlandığı, gerçekleşen bu duruma göre; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı karşı davacı erkeğin davacı karşı davalı kadına nazaran yine ağır kusurlu olduğu, davalı karşı davacı erkeğin karşı boşanma davasının mahkemece kabulüne karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı karşı davalı kadın lehine hükmedilen maddî-manevî tazminat ile yoksulluk nafakası ve ortak çocuklar için hükmolunan iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesi ile davacı karşı davalı kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, davacı karşı davalı kadının yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasından 4, 6 ve 7. bentlerinin kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilerek davacı karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile boşanmanın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 1.800,00 TL yoksulluk nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının iştirak nafakası talebinin kabulü ile boşanmanın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 200.000,00 TL maddî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine, ziynet alacağı davasının bu davadan tefrikine ve istinaf incelemesinin tefrik edilen dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında Bölge Adliye Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.