Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4755 E. 2024/1465 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının yeterliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkeğin ölümü nedeniyle nafakaların kendiliğinden sona ermesinin tabii olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/353 E., 2023/34 K.

DAVA TARİHİ : 27.07.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/956 E., 2021/840 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ferileri davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin alkolik olduğunu, tedavi görmesi, alkolik olması nedeniyle birlik görevlerini yerine getirmediğini, davalının davacıya ve ortak çocuklara karşı fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiğini, çocukların yaşananlardan etkilendiğini, son olarak davalı erkeğin alkollü iken davacı kadına hakaret edip fiziksel şiddet uyguladığı, ortak çocuğun üzerine sıcak su dökmeye çalıştığı, davacı ve ortak çocuğu evden kovduğu, kadının şikayetçi olduğunu ve boşanma davası açtığını iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, her bir çocuk için 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmolunmasına, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, ayrıca ziynet eşyalarının aynen iadesine bu mümkün olmadığı takdirde nakden şimdilik 5.000 TL maddî tazminata hükmedilmesine talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafından süresi içerisinde davaya cevap verilememiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin fiziksel ve sözel şiddete yönelik söz konusu eylemi ile alkol probleminin davacı kadın açısından ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliği doğurmuş olduğu kanaatine varıldığı evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle kadın eş yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Avşin'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 20.000 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Ayrıca davacı tarafın ziynet alacağına yönelik isteminin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi'nin boşanma ve velayete ilişkin hükmünü kabul ettiklerini ancak manevî tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararı istinaf ettiklerini, davalının boşanmaya sebebiyet veren davranışları nedeniyle davacı kadının manevî olarak yıprandığını, ekonomik koşullar nedeniyle manevî tazminat miktarının talepleri gibi 30.000 TL'ye hükmedilmesi gerektiğini, çocuklar için ve davacı kadın için hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını İlk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve esasa uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının boşanmaya sebebiyet veren davranışları nedeniyle davacı kadının manevî olarak yıprandığını, ekonomik koşullar nedeniyle manevî tazminat miktarının talepleri gibi 30.000 TL'ye hükmedilmesi gerektiğini, bununla birlikte çocuklar için ve davacı kadın için hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası kararlarının miktar yönünden temyiz incelemesi ile bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ve yoksulluk nafakası ile çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı kadın ve ortak çocuk ... lehine hükmedilen nafakaların davalı erkeğin ölüm tarihinde kendiliğinden sona erdiğinin tabii bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.