"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/324 E., 2023/924 K.
DAVA TARİHİ : 29.03.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/253 E., 2022/576 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkek vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 1991 yılında evlendiklerini, 18 yaşından küçük çocuklarının olmadığını, davalının 10-15 yıldır sorumluluklarını yerine getirmediğini, alkol kullandığını, sadakatsizlik yaptığını, yurt dışına çalışmaya gittiğini ve işten çıkartıldığını, eve hiç bir katkısının olmadığını beyanla lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; yaklaşık 30 yıldır evli olduklarını, çocuklarının yetişkin olduğunu, inşaat işçisi olduğunu, sürekli alkol kullanmadığını, başka kadınlarla ilişkisinin olmadığını, evin geçimini sağladığını, PTT ve banka aracılığı ile havaleler yaptığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadının posta çeki hesabına bir miktar para gönderdiği, ancak gönderilen miktarın evin iaşesini sağlamak için yeterli miktar olmadığı, evin infak ve iaşesini sağlamakla görevli davalının yurt dışında çalıştığı, gelirinin Türkiye şartlarına göre iyi olduğu, erkeğin geçimsizlik çıkaracak derecede alkol tükettiği, sadakatsizlik sayılmasa dahi güven sarsıcı davranışta bulundu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının ispatlanan bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, boşanmakla yoksulluğa düşecek olan kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın kararın kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğradığından kusuru daha ağır ya da eşit olmayan davacı kadın yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları da gözetilerek 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde belirttiği itirazları tekrar ederek, adli yardım talebinde bulunmuş, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı lehine nafaka ve tazminat verilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarları noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.