Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4773 E. 2024/3682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2252 E., 2023/386 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/781 E., 2020/127 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin yükümlülükleri yerine getirmediğini, sürekli başka şahıslarla görüştüğünü, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadını küçük düşürdüğünü, ben seni sevmiyorum, seni mi besleyeceğim gibi laflarla aşağıladığını, senelerdi tüm bunlara ailesinin bir arada olması, çocuğunun babasız büyümesini istememesi gibi sebeplerle katlandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına 100.000,00 TL manevî, 100.000,00 TL maddî tazminata, ziynet eşyası bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açtığı davanın birleştirilmesinin gerektiğini, sadakatsiz davrananın kadın olduğunu, başka erkekle samimi fotograflarının olduğunu, gizlice emlakçılık yaptığını, erkeğin güvenini sarstığını ileri sürerek kadının davasının reddine, davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un öncelikle 161 inci maddesi gereğince, aksi halde 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazmina ile çocuk yararına aylık 1.000,00 TL nafakaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bir kadının başka erkekle telefonla görüşmesi, mesaj gönderme ve bu kişinin arabasına binmiş olma, zinaya delalet eden davranışlar niteliğinde kabul edilemeyeceği, bir kadının tek başına olmaksızın eve yabancı şahısları alması da zinanın gerçekleştiğine değil olsa olsa sadakatsizlik veya güven sarsıcı davranış niteliğinde kabul edilebilecek bir davranış olduğu, bu nedenle erkeğin 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince boşanma talebinin reddine karar verilmesinin gerektiği; tüm dosya kapsamı ve sosyal medya kayıtlarından erkeğin .... isimli bir kadınla gönül ilişkisinin bulunduğu ve eşine sadakatsiz davrandığı; kadının ise dosyaya sunulan ve .... isminde olduğu belirtilen şahıs ile çektirilmiş fotoğrafların, bu kişi ile yapılan telefon görüşme kayıtların incelenmesinde hayatın olağan akışına uygun olmayan ve arkadaşlık seviyesinin üzerinde bir samimiyetin sergilendiği, bu durumun sadakatsizliğe delalet edecek nitelikte olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu; çocukla yapılan görüşmede anne yanında kalmak istediğini söylediği, özellikle annenin evde çocuğun yanında alkol tüketmesi, bu kapsamda ortak çocuğa kötü rol model olabileceği düşünülerek velâyetin babaya verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olacağı: kadının ziynet eşyalarının yargılama sırasında iade edildiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, ziynet alacağı konusunda karar verilmesine yer karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü ile kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, velâyetin idrak çağında olan çocuğun görüşünün aksine karar verilmesinin çocuğun yüksek yararına aykırı olduğunu ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ile velâyet ve nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; dayanılan ve dosya arasında bulunan savcılık soruşturma dosyası ile de sabit olduğu üzere özel sebeple açılan davasının ispatlandığını, özel hükümle boşanmalarına karar verilmesinin gerektiğini, erkeğe yüklenen kusurlardan sonra birlikte yaşamın devam ettiğini bu nedenle kadının davasının reddine karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü ile zina nedenli davasının kabul edilmemesi yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının .... isimli erkekle iş arkadaşlığını aşacak süre ve sıklıktaki telefon görüşmeleri, erkek tarafından delil olarak sunulan fotoğraflardaki görüntüler ve özellikle kolluğa da yansıdığı üzere kadının 09.08.2018 tarihinde gece 01.00-02.00 sıralarında yanlarında gerek kendi yeğeni gerek .... isimli kişi olduğu halde .... isimli erkeği evine kabul etmesi birlikte değerlendirildiğinde kadının zinasının kanıtlandığının kabulü gerektiği; bu hale göre kadının ağır kusurlu ve erkeğin az kusurlu olduğu, erkeğin zina nedenli davasının kabulü gerektiği, İlk Derece Mahkemesince uzman refakatinde bizzat tespit edilen beyanında gerek rapor tanzimi için yapılan uzman görüşmelerindeki beyanlarında anne ile birlikte kalmayı tercih etmesi ve uzman raporunda çocuğun annenin yanında daha rahat ve kendini güvende hissettiğinin belirtilmesi karşısında çocuğun velâyetinin anneye verilmesi çocuğun yüksek yararına olacağı; velâyeti kendinde olmayan ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarına katkıda bulunması gerektiği bu nedenle çocuk yararına nafakaya hükmedilmesi gerektiği; erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine ilişkin istinaf talebi bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin 4721 sayılı Kanun’un 161 nci maddesi gereğince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin gerektiği, nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf sınırlamasının hatalı olduğunu, davasının tümden kabulünün gerektiği itirazında bulunduğunu, karşı tarafın ağır kusurlu tespitine karşın yararına tazminata hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin zina nedenli davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, nafaka miktarı ile velâyet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerine yönelik açık istinaf itirazının bulunup bulunmadığı, kadının tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 nci maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.