Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4777 E. 2024/3684 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, boşanmaya karar verilip verilmemesi, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına, diğer yönleri ile onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1370 E., 2023/67 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/659 E., 2020/335 K.

Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin hakaret ettiğini ve şiddet uyguladığını, evlilik hayatı boyunca defalarca evden kovulduğunu ve dövüldüğünü, davalının 2001 yılında evine başka bir kadının çocuğunu getirdiğini ve evden gitmesini istediğini, en son Mayıs 2018'de dövülerek evden kovulduğunu, bu kez darp raporu aldığını, dilekçesinin tümünün değerlendirmesi ile boşanma talebinin olduğunu, tensiple verilen süre içinde de bu eksikliğin tamamlandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına 150.000,00 TL manevî tazminata, 100.000,00 TL maddî tazminata, ziynet ve mal rejimi tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde boşanma talebinin olmadığını, boşanma olmadan feri taleplerin istenemeyeceğini; son yaşanan olayda ağır tahrik altında bırakıldığını, karşılıklı birbirlerine müdahalede bulunduklarını, annesinin etkisinde kaldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, zaman zaman evden kovduğu, kadına ekonomik baskı uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının usulüne uygun ziynet eşyası davası ve mal rejimine ilişkin dava bulunmadığından bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlarının sabit olduğunu, belirlenen tazminat miktarlarının az olduğunu, harcını yatırdığını ancak ziynet alacağının içeriğinin incelenmediğini ileri sürerek kararın tazminat miktarları ile ziynet alacağına yönelik karar yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki dilekçelerini tekrarlamakla birlikte, erkeğin boşanmayı gerektirir bir kusurun olmadığını, kadının kusurunun olduğunu, tazminat şartlarının oluşmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece boşanma sebebi olarak 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası yazılmasının yerinde düzeltilebilir maddî hata olduğunun anlaşılmasına göre; Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/556 Esas, 2019/501 Karar sayılı kararı ile 29.05.2018 tarihinde gerçekleşen olay nedeniyle erkeğe eşine karşı basit yaralama suçunu işlediğinden bahisle ceza verildiği, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulandığı, erkek tanıkları erkeğin kadını dövebilecek yapıda olmadığını belirttikleri, kadın tanıklarının anlatımlarının Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/556 Esas, 2019/501 Karar sayılı kararı ile desteklendiği, kadın tanıklarının anlatımlarının üstün tutularak erkeğin kadına şiddet uyguladığı, zaman zaman evden kovduğu, kadına ekonomik baskı uyguladığının tespiti ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesi, erkeğin tam kusurlu olduğunun tespiti yerinde olduğu, yaşanan olaylar nedeniyle evden ayrılması kadına kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadığı, boşanmakla maddî beklentileri zarar gören, yaşanan olaylar nedeniyle kişilik hakları ihlal edilen kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru ise de tazminat miktarları tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre az olduğu; başvuru harcının dava dilekçesinde ki tüm talepleri kapsadığı, Mahkemece verilen süre içinde kadın tarafından açıklama yapıldığı ve tamamlama harcı ile eksik harcının da yatırıldığı, kadın tarafından açılan usulüne uygun ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava bulunmadığı gerekçesi ile bu talepler konusunda karar vermeye yer olmadığına ilişkin karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine; 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince ziynet alacağı yönünden eksiklikler giderilmek üzere yeni bir esasa kaydı ile ziynete yönelik hükmün kaldırılmasına, eksiklerin giderilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine; 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a ) bendi uyarınca ziynet alacağı yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, davanın kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat koşullarının oluşmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki (2) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.