"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/703 E., 2023/336 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/756 E., 2021/165 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin baskı yaparak önceki soyismi olan ... 'i kullanmasına müsade etmediğini, taraflar nikah başvurusunda kızlık soyismini kullanmak istediği için saatlerce psikolojik baskı yaptığını, yasal hakkı olan önceki soyadını kullanmasını engellediğini, sürekli tehdit, hakaret ve fiziksel şiddete maruz kaldığını, ailesine de hakaret edilmeye başladığını, fiziksel özelliği ile dalga geçtiğini, erkeğin hiçbir işte çalışmadığını, temel yükümlülüğü olan evin geçimine katkıda bulunmadığını, eşine ekonomik olarak şiddet uyguladığını, kendi annesinin gözleri önünde hakarete, tehditte ve şiddete maruz kaldığını, balayında dahi şiddet gördüğünü, ölüm ile tehdit edildiğini, evin kapılarının kilitlenerek kadını dışarı çıkmasının engellendiğini, sadakat yükümlüğüne aykırı hareket ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Mahkemenin yetkili olmadığını, kadının evi terk ettiğini, 16.08.2019 tarihinde fiili olarak ayrılığın gerçekleştiğini, evlilik birliğini kendisine yüklediği vazifeleri yerine getirmediğini, erkeği kısıtlama ve baskı altında tutmak için tüm çabayı sarf ettiğini, saygısızca davrandığını, kendi annesinin istemleri doğrultusunda yaşamak istediği ,sistematik şekilde duygusal şiddet uygulandığını, öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili yer mahkemesi olan Gebze Aile Mahkemesi'ne gönderilmesinin gerektiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, aşağılayıcı, onur kırıcı ve hakaret içerikli söylemlerde bulunduğu, kadının sosyal medya hesabına kayıtlı cep telefonunun ve mail adresinin erkeğe ait olup yönetilmeye imkan yaratıldığı ve bu durumun özel hayata saygısızlık niteliği taşıdığı, kadına psikolojik şiddet uyguladığı, ailesi ve arkadaşlarıyla görüşmesi hususunda baskıcı tutum sergilediği, aşırı kıskanç tavırlarının olduğu, erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafaka talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre tazminat miktarlarının az olduğunu, nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat miktarları ile nafaka taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin yetkisiz olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, reddedilen ve aleyhine hükmedilen tazminatların isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının mernis adresi Küçükçekmece/İstanbul olduğunu, davaya bakmakla Küçükçekmece Aile Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmesinin doğru olduğu; nikah günü yaşanan olayları kadının affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiğini, bu dönemde yaşanan olayların erkeğe kusur olarak yüklenilmesinin hatalı olduğunu, tüm dosya kapsamına göre erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşağıladığı, evlilikleri süresince çalışmadığı, evin geçimine katkı sağlamadığı, kadının kız arkadaşları ile dahi yalnız görüşmesine izin vermediği, kadının da erkeği küçümsediği, baskıcı ve kıskanç tavırlar sergilediği böylelikle evlilik birliğinin sona ermesinde kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu; erkeğin davasının da kabulüne karar verilmesinin gerektiğini, belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre kadın yararına tazminata hükmedilmesinin doğru olduğu, miktarlarının düşük olduğu, kadının boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin davasının da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesini ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığını, tazminat miktarlarının düşük olduğunu, yoksulluk nafaka talebinin kabulüne karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, tazminat miktarları ile yoksulluk nafaka talebinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının ve ferilerinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında Mahkemenin yetki itirazının reddi kararının doğru olup olmadığı taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat şartlarının kimin yararına oluştuğu ile miktarlarının uygun olup olmadığı, yoksulluk nafaka talebinin kadın yararına şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.