Logo

2. Hukuk Dairesi2023/479 E. 2023/2946 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2493 E., 2022/1569 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/369 E., 2020/74 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü ile evlendiklerini, erkeğin müvekkili kandırarak yalanlar üzerine evlilik birliğini kurduğunu, erkek önce ... ilçesinde kahvehane işletmiş daha sonra erkek kendi çocuklarının ona ihtiyacı olduğunu ve ... ...’e taşınmalarını istediğini belirtmiş müvekkilin de vicdanen bu duruma karşı çıkmadığı ve kabul ettiğini, müvekkil ... Topraklı köyüne taşındıktan sonra erkeğin asıl niyetini fark etmiş, davalının eski eşi ile her ne kadar boşanmış ise de ; bu boşanmanın sadece kağıt üzerinde gerçekleştirildiğini ve erkeğin eski eşi ile birlikteliğini hiçbir zaman kesmediğini öğrendiğini, taraffların ...-Topraklı köyünde yaşadıkları dönemde erkeğin sürekli müvekkile baskı, şiddet ve hakaretler etmiş müvekkili eski eşinin bulunduğu evde birlikte yemek yemeleri için zorladığı, müvekkil bu duruma karşı çıktığında da erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, evin zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılamayarak müvekkili mağdur ettiğini, eski eşinin evinde kalarak müvekkili yalnız bıraktığını, müvekkil erkeğin eski eşi ile birlikte yaşamayı kabul etmediği için davalı tarafından sopa ile fiziksel şiddet uygulandığını, oluşan yaralarının fotoğrafını kardeşine telefonla gönderebildiğini, kadın bir köy de yaşadığı için toplu taşıma olmadığından ve köyde yaşayanlar erkeğin akrabası olduğundan yaşanan darp olayından sonra köyden tek başına ayrılamadığını, fiziksel şiddet olayından başkalarının duyumuyla haberdar olan müvekkilin ailesi kızlarını görmek için yaşadıkları köye gittiklerini ve müvekkilin durumunu gördükten sonra müvekkil ile birlikte oradan ayrıldıklarını müvekkilin babası telefonundan jandarmayı arayarak bildirimde bulunmuş ise de kolluk kuvvetleri gelmediğini, onların da hemen köyden uzaklaştıklarını ve müvekkilin Marmara Ereğlisi’ne döndüğünü, hafta sonu geçtikten sonra İlçe Devlet Hastanesi’ne giden müvekkilin darp raporu aldığını, aradan zaman geçmiş olmasına rağmen müvekkil üzerinde mevcut darp izleri olayın şiddetini gösterdiğini, yaşanan bu olaydan sonra müvekkilin erkek hakkında şikayette bulunduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile lehine 50.00,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacının, tarafların müşterek evini terk etmesinin nedeni dilekçelerinde beyan ettiği şekilde gerçekleşmediğini, kaıdnın kendi çocuğunu ...'da bıraktığı, tarafların müşterek hanesine getirmediğini, bu nedenle de sürekli olarak erkeğe duygusal şiddet uyguladığını, kendi kızına müvekkilimden ev almasını istediğini, erkek evlilik nedeniyle ve davacının banka borcunu kapatması nedeniyle zaten maddî olarak çok fazla ödeme yaptığını, bu nedenle de ev almak için maddî olarak imkanının bulunmadığını söyleyince kadının evde kavga çıkarttığını, ailesine haber vererek ailesinin ...'a gelmesini sağladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eski eşi ile birlikteliğini devam ettirmesi ve kadının, eski eş ile birlikte yaşamaya zorlanması vakıası ile ilgili görgüye dayalı tanık beyanı bulunmuyor ise de; erkek tanığı İsmet Arslan'ın erkeğin eski eşi ile bulunduğu mevkide ev tuttuğunu beyan ettiği, böylece doğu kültüründeki ikinci eş olarak yaşam tarzının yaygın olduğu dikkate alındığında kadının iddiasıyla uyumlu olduğu, ayrıca kadının fiziksel şiddete maruz kaldığına yönelik herhangi bir görgüye dayalı tanık beyanı bulunmadığı, ancak dosyada mevcut olan ... ... Devlet Hastanesi 28.09.2018 tarihli genel adli muayene raporuyla fiziksel şiddete maruz kaldığının anlaşıldığı, şiddete konu eylem açısından ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.03.2019 tarih ve 2018/388 Esas-2019/131 Karar sayılı ilamı ile erkek aleyhine mahkumiyet kararı verilerek kesinleştiği, kadının boşanma davası açmakta haklı olduğu ve kusursuz olduğu, erkeğin ise kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın için yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarının çok düşük olduğunu, davalının ...'da taşınmazı olduğunu ayrıca at yarışlarından iyi gelir elde ettiğini belirterek maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanma kararını kabul ettiklerini bu nedenle boşanma kararının kesinleştirilmesini, ancak nafaka ve tazminata ilişkin hükümleri kabul etmediklerini, kadın tanıklarının çelişkili ve duyuma ilişkin beyanda bulunduklarını, tarafların bir yıl bile evli kalmadan kadının evi terk ettiğini belirterek kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma kararı istinaf edilmediğinden kararın boşanma hükmü yönünden kesinleştiğini, Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin maddî gerçeğe uygun ve yerinde olduğu, kadın lehine tedbir nafakasına karar verilmesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur dereceleri, kadının boşanma ile yoksulluğa düşmesi, mevcut ve beklenen menfaatlerinin yüzünden zedelenmesi, kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında kadın lehine yoksulluk nafakasına, maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin doğru olduğu, ancak miktarlarının hakkaniyet gereğince az olduğu, ayrıca kadın vekili dava dilekçesinde maddî ve manevî tazminata faiz işletilmesini talep etmemesine rağmen, Mahkemece tazminatlara kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkeğin tazminatlara faiz işletilmesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; evli kaldığı süre erkeğin hem fiziksel hem de psikolojik şiddetine maruz kaldığını, bu hususun Mahkeme de de ispatlandığını, Mahkemede bu hususun kararında tespit edildiğini, ancak belirlenen tazminat ve yoksulluk nafaka miktarının çok düşük olduğunu, müvekkilin kendisine yeni bir hayat kurmaya çalıştığını, erkek yüzünden işinden olduğunu belirterek maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.