Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4799 E. 2024/2706 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, davacı eşin tapu iptali ve tescil talebiyle açtığı davada, taşınmazın aile konutu olup olmadığı, davacının dava açmakta haklı olup olmadığı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanmaları sebebiyle davanın konusuz kalmış olması, ancak davacının dava açmakta haklı olduğunun kabul edilmesi ve taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, davacı yararına yargılama giderlerine hükmedilmesi ve nispi vekalet ücretine karar verilmesi doğru bulunarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/219 E., 2023/461 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 21. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/5 E., 2022/97 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptal ve tescil yönünden davanın kabulüne, aile konutu şerhi konulması talebi yönünden talebin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'ün evli olduklarını, Ankara ili, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1361. Sokak, ... Apartmanı No: 8/23 adresindeki taşınmazın davalı eş adına tapuda kayıtlı olduğunu ve 10.05.2009 tarihinden beri aile konutu olarak kullanıldığını, müvekkilinin davalı eşin kendisini aldattığını öğrenmesi üzerine boşanma davası açtığını, bu dosyada dava konusu taşınmazın satışının yapıldığını öğrendiğini, boşanma aşamasında mal kaçırma amacıyla yapılan satışın muvazaalı olduğunu, muvazaa iddiasıyla tapu iptal ve tescil talebiyle de dava açıldığını belirterek taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesiyle; aynı iddialarla daha önce dava açıldığını ve davanın derdest olduğunu, dava konusu taşınmazın evlilikten çok önce alınması nedeniyle diğer davalının kişisel malı olduğunu, davacının hak iddia edemeyeceğini, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, taşınmazın hiçbir zaman aile konutu olarak kullanılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalılardan ... yasal süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesiyle; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı ...'ün Ankara 3. Aile Mahkemesinin 11.11.2019 tarihinde kesinleşen, 2014/110 Esas 2015/893 karar sayılı ilâmı ile boşanmalarına karar verildiği, eldeki dosyada davacının tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması taleplerinden aile konutu şerhine yönelik talebinin tefrikine karar verildiği, tefrik edilen dosyada boşanma kararının kesinleşmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, yine tefrik edilen dosyada dinlenen tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı tespit edildiği, tarafların boşanmaları nedeniyle davanın konusuz kaldığı, dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanılması nedeniyle davacının davayı açmakta haklı olduğu, bu nedenle davacı yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına yargılama gideri , harç ve maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; nispi yatırılması gerekin vekâlet ücretinin maktu yatırıldığını belirterek vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; tefrik edilen aile konutu şerhi konulmasına yönelik yapılan yargılamada verilen kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılması nedeniyle işbu kararın gerekçesine konu yapılamayacağını, taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlanamadığını, taşınmazın davalı ... tarafından evlilik öncesinde edinildiğini, bu nedenle taşınmazın ...'ün kişisel malı olduğunu, davacının bu taşınmaz nedeniyle haksız olarak talepte bulunarak açtığı davada yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulması gerektiğini, taşınmazın aile konutu olarak kullanılmadığını, davalı ...'ün İstanbul'da yaşadığının sabit olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden aleyhe hükmedilen vekâlet ücretinin kaldırılması gerektiğini, boşanma kararının kesinleşmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığının defalarca Mahkemeye dile getirildiğini, davacının dava konusuz kaldıktan sonra harcı ikmal ettiğini, davanın konusuz kaldığına karar verilmesine rağmen taşınmaz üzerindeki tapu kaydına işlenen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmadığını belirterek davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden davanın reddine karar verilmesi ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını, taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların son celse toplanmayan delillerinin kalmadığı yönünde beyanda bulundukları, karşılıklı boşanma dava dosyasına sunulan dava dilekçeleri, boşanma davasında dinlenilen tanık beyanları, boşanma kararına ilişkin gerekçe, dinlenilen tüm tanık beyanları da dikkate alındığında dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu, 24.02.2014 tarihinde davalılardan ... adına tescil edildiği, iş bu davanın 07.03.2014 tarihinde açıldığı, bilirkişi raporu doğrultusunda dava tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 380.000,00 TL olduğu, davacı eşin taşınmazın devrine açık rızasının bulunmadığı, ne var ki tarafların yargılamada 11.11.2019 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği üzere davacının dava açmakta haklı olduğu, dava konusu taşınmaz tarafların boşanmasıyla aile konutu vasfını yitirdiğinden Mahkemece konusu kalmayan dava hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisinin isabetli görüldüğü, davanın konusuz kalması nedeniyle Mahkemece taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmamasının doğru olmadığı, davayı açmakta haklı olan davacı yararına yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olduğu ancak davacı yararına dava değeri üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davacının maktu vekâlet ücreti verilmesine ve davalı ...'nun ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmemesine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 35.050,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın üzerine 18.03.2014 tarihli ara karar ile konulan tedbirin kaldırılmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazın aile konutu olduğuna dair farklı bir gerekçe ileri sürüldüğünü, müvekkilinin boşanma davasının tarafı olmadığını, bu nedenle boşanma dosyasında dinlenen tanık beyanları dikkate alınarak taşınmazın aile konutu olduğu şeklinde kurulan gerekçenin hatalı olduğunu, taşınmazın aile konutu olmadığını, aleyhe yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, aksi düşünülse bile nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, müvekkilin taşınmazın aile konutu olduğunu bilerek satın aldığının ispatlanamadığını, boşanma kararının kesinleşmesinden çok süre sonra harcın ikmal edildiğini, harcın ikmal edilmesinin davacıyı haklı kılmayacağını belirterek lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi, aksi halde dava açılış değeri üzerinden aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmemesi, yargılamanın sürüncemede kalması nedeniyle dava konusuz kaldıktan sonra harcın ikmali ile aleyhe nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptal tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olup olmadığı, bu bağlamda yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kurulan hükmün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 331 inci maddesinin birinci fıkrası. 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 194 üncü maddesi, 705 inci maddesinin ikinci fıkrası, 1023 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.