Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4804 E. 2024/2766 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve istinaf incelemesinin usulüne uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki karşılıklı iddia ve savunmalar, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin tarafların eşit kusurlu olduğuna ve kadının tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/92 E., 2023/659 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/202 E., 2022/396 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün tamamen kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı kadın vekilinin tüm, davacı-karşı davalı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden karşı davacı-davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2019 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, kadının, hakaret ettiğini, erkeğe ve erkeğin annesine iftara attığını, erkeği tehdit ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun (6284 sayılı Kanun) gereği ortak konutun erkek yararına tahsisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, ailesinin kadını istemediğini, erkeğin kadını aşağıladığını, tehdit ettiğini, yalan söylediğini, ceza mahkemesinde aldığı mahkumiyet kararını gizlediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminat, ortak konutun kadın yararına tahsis edilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadını sürekli olarak aşağıladığı, tehdit ettiği, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ise erkek tarafından ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, eksik inceleme ile karar verildiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, ortak konutun erkek yararına hükmedilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, tazminat miktarlarının ise çok az olduğu, tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve tedbir talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflarca dayanılan delillerin toplandığı ve eksik incelemenin olmadığı, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, toplanan deliller neticesinde, kadının, erkeğin kız kardeşi ile ilişkisi olduğu yönünde ve kendisine ait ziynet eşyalarının erkeğin annesi tarafından alındığı yönünde asılsız ithamlarda bulunduğu, erkeğin ise kadına ilgisiz olduğu, birlik görevini ihmal ettiği, kadına hakaret ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu ve kadının kusurlu davranışlarının onur kırıcı nitelikte olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin de davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde ise bir isabetsizlik olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu ve kadın yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşmadığı, kadının, öğretmen olduğu, bir adet aracının olduğu, erkeğin ise emekli avukat olduğu, adına kayıtlı taşınmazlarının olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının incelenmesinde, İlk Derece Mahkemesi tarafından re'sen kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında kadın tarafından yoksulluk nafakası talep edilmediği yoksulluk nafakası hakkında hüküm kurulmamasının isabetli olduğu, 6284 sayılı Kanun hükümleri kapsamında verilen tedbir kararlarına karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itirazda bulunulabildiği ve itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, taraf vekillerinin bu yöndeki istinaf itirazlarının isabetli olmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün tamamen kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, asıl davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca kabulüne, karşı davanın ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadın vekilinin tüm, davacı-karşı davalı erkek vekilinin ise diğer istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine, taraf vekillerinin 6284 sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarına yönelik istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 346 ncı maddesi hükmü uyarınca reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, kadın vekili tarafından istinaf itirazının süresinde yapılmadığı ve istinaf itirazının duruşmalı yapılmamasının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak konutun erkek yararına hükmedilmemesi, kadının istinaf itirazının süresinde yapılmaması ve istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmaması yönünden yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının istinaf itirazının süresinde olup olmadığı, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelemenin dosya üzerinden yapılmasının isabetli olup olmadığı, ortak konutun erkeğe tahsis edilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 93 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 345 inci maddesi, 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 unu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'dan alınıp ...'e verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.