"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1654 E., 2022/2128 K.
DAVA TARİHİ : 29.03.2022
KARAR : Kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kısmen esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/370 E., 2022/217 K.
Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kusura ilişkin kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmediğini, sürekli kumar oynadığını, eve geç saatlerde geldiğini, kazandığı parayı kumar dışında israf ettiğini, tanıdıklarına sürekli borç verdiğini ve geri alamadığını, savurganlığı yüzünden tarafların evine haciz geldiğini, borçlarından dolayı güvenlik sorunu yaşadığını, davalı erkeğin teklifi ile Türkiye'ye yerleştiklerini, kendilerine sahip çıkmaması ve kötü alışkanlıklarından dolayı Avusturya'ya gitmek istememesi üzerine sözlü şiddet, hakaret ve tehditlerde bulunmasından kaynaklanan geçimsizliğin evlilik birliğini temelinden sarstığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet hakkının müvekkillerine verilmesine, nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların ve ortak çocuğun Avusturya uyruklu olduğunu, davacı kadının Türkiye Gebze'de ikametgahının bulunmadığını, bu nedenle yetki mahkemenin Avusturya Wels Aile Mahkemesinin yetkili olduğunu, davacı kadının iddialarının doğru olmadığını davacının rahat etmesi için imkanlar sunduğunu, dışardan okuma fırsatı sağladığını, Avrupa Birliği ehliyetini almasını ve Almanca kursuna gitmesini sağladığını, davacının müvekkilini maddî yönden büyük zarara uğrattığını, kusurunun bulunmadığını, davanın yetkili Avusturya Nöbetçi Wels Aile Mahkemesine gönderilmesine, boşanma davasının reddi ile maddî ve manevî tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 01.03.2018 tarihli illamı ile; toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarından; davalının birliğin üzerine yüklemiş olduğu yükümlükleri yerine getirmemediği, içki içtiği, kumar oynadığı, sürekli kazandığı parayı etrafa borç para verdiği ve geri alamadığı, sözlü şiddet, hakaret ve tehditlerde bulunduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin varlığının kabulü ile mevcut şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamak kanunen mümkün bulunmadığından boşanmalarına, tarafların ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, aylık 350,00'şer TL tedbir ve aylık 400,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 625,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacının maddî ve manevî tazminat taleplerini atiyeye bıraktığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili kusur tespiti ve hükmün bütünü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 13.01.2021 tarih ve 2018/2514 Esas, 2021/94 Karar sayılı kararıyla; dosyanın karara çıktığı 01.03.018 tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 184 ve 186 ncı maddelerinde tahkikatın sona ermesine ilişkin yasa maddelerinin içeriğine göre; 6100 sayılı Kanun'un 184 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince mahkeme tarafları tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse tahkikatın bittiğini tarafları tefhim edeceği, 186 ncı maddesi hükmüne göre ise mahkeme tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacı ile iki tarafı davet edeceği, hükmü gereğince emredici usul kurallarına uyulmadan karar verilmesi, karar tarihindeki 6100 sayılı Kanun hükümlerine aykırı olduğu gerekçesi ile; işin esası incelenmeksizin davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirilen kararı ile; toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarından; davalı erkek eşin kumar alışkanlığının bulunduğu, savurgan davranışlar sergileyip geliri üzerinde borçlandığı ve bu olay sebebiyle de olsa eve icra gelmesine sebebiyet verdiği, ayrı kaldığı süre içerisinde eşine maddî katkıda bulunmadığı, böylelikle ekonomik şiddet uyguladığı, "seni yaşatmayacağım" şeklinde mesaj çekmek suretiyle tehdit edip hakarette bulunmak suretiyle sözel şiddet uyguladığı, davalı erkek eşin kadın eşe ilişkin iddiaları yönünden yurt dışı talimatıyla dinletmiş olduğu tanık anlatımlarının görgüye dayanmadığı, yoruma dayandığı, vakıaların yer ve zaman, sebep ve saiki ilişkisi içerisinde olmadığı, böylelikle davalı tanık anlatımlarına itibar edilmediği, davacının dava açmakta haklı olduğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyet haklarının sosyal inceleme raporu göz önünde bulundurularak davacı anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 350,00 TL tedbir ve 400,00'er TL iştirak nafakasına, yoksulluğu düşeceğinden kadın yararına aylık 625,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasına, davacının maddî ve manevî tazminat taleplerini atiyeye bıraktığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat velâyet düzenlemesi, nafaka ve hükmün bütünü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenilen kumar alışkanlığı ve eşine hakaret ettiği hususları ispatlanamamış ise de; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, savurgan davranışlar sergileyip, geliri üzerinde borçlanan, eve icra gelmesine sebebiyet veren, ayrı kaldığı süre içerisinde eşine maddi katkıda bulunmayan, böylelikle ekonomik şiddet uygulayan, "seni yaşatmayacağım" şeklinde mesaj çekmek suretiyle tehdit eden erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kusur gerekçesi yönünden kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat velâyet düzenlemesi, nafaka yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, velâyet düzenlemesi, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 maddesinin birinci fıkrası, 175 nci maddesi, 327 nci maddesi, 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.