"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/604 E., 2023/380 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/570 E., 2022/35 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre kadının ziynet alacağı davasında kabul edilen ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı- karşı davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı- karşı davacı kadın vekilinin tüm, davacı- karşı davalı erkek vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava ve cevap dilekçelerinde özetle; kadının rahatsızlığı sebebiyle sinir krizi geçirerek çevreye zarar verdiğini, hastalığı sebebiyle kadınlık görevlerini ve ev işlerini yapmadığını, çocuklara bakmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, Midyat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, erkeği sebepsiz yere şikayet etmesi nedeniyle erkek hakkında yürütülen ceza davaları olduğunu, ilaçlarını kullanmadığını, % 80 oranında işitme kaybı olmasına rağmen erkek tarafından alınan işitme cihazını kullanmadığını, en son çocukları da yanına alarak ortak konutu terk ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin alkol kullandığını, kadına hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kötü muamelede bulunduğunu, kayınpederine şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına şiddet uyguladığı, hakaret içerikli sözleri aile bireylerinin yanında küçük düşürecek şekilde sarf ettiği; kadının da, anksiyete hastalığına rağmen tedaviye uyum sağlamadığı, hastalığı nedeniyle evlilik birliğinin ve çocuk bakımının gereklerini yerine getirmekte zorlandığı, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, babanın kanser hastası olup tedavisinin devam ettiği, bu nedenle çocukların bakımını sağlamakta zorlanacağı ileri sürülmüş ise de, dosyaya sunulan sosyal inceleme raporlarının istikrarlı şekilde çocukların velâyetinin babada kalmasının uygun olacağı yönünde olduğu, ayrıca, annenin yaşadığı ev itibarıyla annenin çalışması halinde çocukların bakımını sağlayacak kimsenin bulunmadığının belirtildiği, tarafların sosyal ekonomik araştırma durum raporlarının da bu yöndeki görüşü desteklediği ve daha önemlisi annenin yine Midyat ilçesinde yaşayan ve teamül gereği baba evine gelip giden erkek kardeşlerinin vücuda organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan sabıkalı oldukları, çocukların karar tarihindeki yaşları itibarıyla (5 ve 7) anne bakımına muhtaçlıklarının yüksek seviyede olmadığı ve kardeşlerin bir arada büyümesinin gelişimlerine sağlayacağı katkı göz önüne alınarak, anne ile kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hüküm geniş tutulmak suretiyle ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, kusur durumu ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, ispatlandığından kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile 1,5 metre 22 ayar altın zincir 90 gram (17.640,00 TL), tanesi 30 gram olan 4 adet 22 ayar altın bilezik ( 23.520,00 TL ), 1 adet çeyrek altın ( 340,00 TL ), 1 çift 22 ayar küpe 5 gram (980,00 TL ) ziynet eşyasının aynen iadesine, bu mümkün olmadığı taktirde toplam 42.480,00 TL'nin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararına yönelik istinaf taleplerinin bulunmadığını beyan ederek kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar ile ziynet alacağı davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; açıkça boşanma kararına karşı istinaf isteminin bulunmadığını beyan ederek kusur belirlemesi, velâyet ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği sabit olmakla birlikte her ne kadar Mahkemece kadının anksiyete hastalığına rağmen tedaviye uyum sağlamadığı, hastalığı nedeniyle evlilik birliğinin ve çocuk bakımının gereklerini yerine getirmekte zorlandığı yönünde kadına kusur izafe edilmiş ise de dosya kapsamından kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ispatlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil bir kusurun varlığının ispatlanamadığı, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu erkeğin boşanma davasının da kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki karar taraflarca boşanma yönünden istinaf edilmediğinden, boşanma yönünden kararın kesinleştiği, erkeğin davası yönünden verilen boşanma kararı eleştirilmekle yetinilmiş, kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin ise kabulüne, kararın kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kadının istinaf talebinin kabulü ile kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının dava açmakla ayrı yaşamaya hak kazandığı, tekstil atölyesinde asgari ücret ile çalıştığı, asgari ücret düzeyindeki gelirin kadını yoksulluktan kurtarmayacağı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası takdirinin usul ve kanuna uygun olduğu, sosyal inceleme raporları, tarafların sosyal ve ekonomik yaşam koşulları ve çocukların baba yanında kalmasının çocukların bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde delil bulunmadığı gözetilerek velâyetin babaya verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, "davalı-karşı davacı kadın düğünde takılan 1,5 metre zincir, 30’ar gram 2 çift bilezik, 4 yüzük, 2 çift küpe ve 1 adet çeyrek altının erkek tarafından zorla alındığını ve kendisine iade edilmediğini belirterek ziynetlerin aynen iadesi olmazsa bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, bilahare HMK 31 kapsamında sunduğu 24.10.2018 tarihli dilekçe ile 1,5 metre zincir (60 gram), 30’ar gram 2 çift bilezik, 1 adet çeyrek altın, 1 adet saat ve 1 adet yüzüğün aynen iadesine mümkün olmazsa 20.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 42.480,00 TL'ye yükselterek yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Davacı-karşı davalı erkek ise; düğünde kadına 1 metre zincir, 2 adet küpe, 4 adet yüzük, 5 adet çeyrek altın, 1 adet altın saat ile 4 adet bilezik takıldığını, 1 metre zincir ile 4 adet bileziğin kadının onayı ile geri ödeme şartı olmaksızın bozdurulup kadının tedavi masrafları için kullanıldığını, diğer ziynetlerin kadının uhdesinde olduğunu beyan ve ikrar ederek davanın reddini savunmuştur. Somut olayda; talebe konu 1 metre zincir ile 4 adet bileziğin kadının hastane masrafları için kullanıldığı kocanın ikrarı ile sabittir. Kadın talebe konu diğer ziynetler yönünden ise davasını ispat edememiştir. Mahkemece ispat edilen ziynetler yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekirken tam kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur." gerekçesiyle kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, 22 ayar 60 gram 1 metre zincir (11.760,00 TL), 22 ayar 30’ar gram 4 adet bilezikten (23.520,00 TL) ibaret ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmazsa 35.280,00 TL ziynet bedelinin erkekten tahsiline, tarafların diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, kabul edilen ziynet alacağı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, nafakalar, tazminatlar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ncı maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Tarafların diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.