Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4821 E. 2024/3673 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasının çekişmeliye çevrilmesinden sonra davacı tarafından, boşanma nedenleri ve delillerinin sunulmaması halinde davanın usulden mi yoksa esastan mı reddedileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, anlaşmalı boşanma davasının çekişmeliye dönüşmesinin ardından kendisine tanınan süre içerisinde boşanma nedenlerini ve delillerini içeren usulüne uygun bir dava dilekçesi sunmaması, dava şartı eksikliği olarak değerlendirilerek davanın esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1137 E., 2023/373 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/616 E., 2022/208 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini, anlaşmalı boşanma için kanunun aradığı tüm şartların oluştuğunu, protokol doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesi gerektiğini ileri sürere 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı10.12.2021 tarihli duruşmada; davalının duruşmaya gelmediğini, anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtiğini, davasını çekişmeli boşanmaya çevireceğini beyanla, 17.01.2022 tarihli çekişmeli boşanma dava dilekçesinde; anlaşmalı boşanma davasının anlaşmasının bozulduğunu, davanın çekişmeli boşanmaya döndüğünü, evlilik birliği boyunca edinilen malların ortak bir şekilde paylaşımını istediğini, davanın en kısa sürede sonuçlanmasını istediğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dilekçesinde boşanmaya sebep gösterdiği olayları bildirmediği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtildiği üzere dava şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kadına verilen süre içinde boşanmaya sebep olduğunu iddia ettiği vakıaları ve delillerini sunmadığını, bu durumda erkeğin kusurunun ispatlanmadığını, davanın usulden değil esastan reddine karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayalı olarak açılan anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına döndüğü, davacının kendisine verilen kesin sürede, çekişmeli boşanma dilekçesi vermediği, sadece evlilik birliği içinde edinilen mallara ilişkin soyut bir talepte bulunduğu, davacı, kendisine verilen sürede boşanma talebine esas dayandığı vakıaları bildirmediği, dayanılmayan vakıalar yönünden davalı tarafa kusur yüklenerek karar verilmesi mümkün olmadığı, bu durumda ispatlanamayan davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken davanın, davacının dava dilekçesinde boşanmaya sebep gösterdiği olayları bildirmediği , bu şekilde dava şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının dava dilekçesinde her hangi bir vakıa bildirmediği, bildirilmeyen vakıalara ilişkin olarak işin esasına girilmesinin mümkün olmadığını, kanunun dava dilekçesinde olması gerektiğini aradığı unsurların bulunmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, anlaşmalı olarak açılan boşanma davasında çekişmeli boşanmaya dönüşmesi halinde verilen süre içinde usulüne uygun bir dava dilekçesinin verilmemesi dava şartı olup olmadığı ile bu halde davanın usulden mi yoksa esastan mı reddine karar verilmesinin isabetli olacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 119 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.