Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4832 E. 2024/3948 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/661 E., 2023/381 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/160 E., 2022/71 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, annesinin birliğe müdahalesine sessiz kaldığını, anne ve babasının çocuklara bakma bahanesiyle sürekli taraflarla birlikte yaşadığını, bağımsız konutlarında yaşama isteğinin kadın tarafından reddedildiğini, boşamakla tehdit ettiğini, ekonomik olarak aşağıladığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kocanın, ailesinin birliğe müdahalesine sessiz kaldığını, müvekkilinin ailesinin tarafların ortak kararı ile müşterek çocuklara baktığını, kocanın müvekkilinin ailesine hakaret ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, bu süreçte çocukları arayıp sormadığını, ilgilenmediğini, maddi manevi hiçbir katkıda bulunmadığını, müvekkilinin hastalığı ile ilgilenmediğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî tazminata ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; bağımsız bir aile olma isteğinde haklı olmasına karşın çözüm üretmek yerine ani kararla yeni doğan çocukla kadını bırakıp gittiği ve ayrılık sürecinde ailesiyle ilgilenmediği; kadının ise eşinin rahatsız olduğunu bilmesine rağmen ortak çocuğu ısrarla annesine baktırdığı ve ailesinin birlikte kalmasına müsaade ederek evlilik birliğine müdahale etmelerine neden olduğu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, hükmedilen nafakaya devam eden yıllarda, TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırım yapılmasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilerek, yoksulluk nafakası ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarı, kişisel ilişki, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile Devlet Memurları Kanunu gereğince çocuklar için ödenecek aile yardım ödeneğinin müvekkile ödenmesi talebi hakkında Mahkemece hüküm tesis edilmemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı, buna rağmen kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesinin hatalı olduğu, kişisel ilişki süresinde yaz tatilinde başlangıç ve bitiş tarihi gösterilmesinin infazda tereddüt oluşturacağı, Devlet Memuru Kanunu gereği çocuklara ödenecek aile yardımının kadına ödenmesi talebinin idari işlem niteliğinde olup adli yargıda idareyi zorlayacak bir karar verilemeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, velayeti anneye verilen müşterek çocuklar ... ve ... ile baba arasında her ayın 2 ve 4. haftası Cumartesi günü sabah saat 09.00’dan pazar günü akşam saat 17.00’ye kadar, Ramazan Bayramının 1. günü sabah saat 10.00’dan 2. günü akşam saat 17.00’ye kadar, Kurban Bayramının 3. günü sabah saat 09.00’dan 4. günü akşam saat 17.00’ye kadar, sömestr tatilinin 2. haftası pazartesi günü sabah saat 10.00’dan, aynı hafta sonu cumartesi günü akşam saat 17.00’ye kadar, 1 Temmuz sabah saat 10.00’dan, 31 Temmuz akşam saat 17.00’ye kadar yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine, davalı-davacı kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarı, kişisel ilişki, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile Devlet Memurları Kanunu gereğince çocuklar için ödenecek aile yardım ödeneğinin müvekkile ödenmesi talebi hakkında Mahkemece hüküm tesis edilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları, kişisel ilişki tesisi ile aile yardım ödeneğinin kadına ödenmesi talebi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.