"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1687 E., 2023/435 K.
DAVA TARİHİ : 13.07.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/555 E., 2022/376 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkiline ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uygulamadığını, sürekli hakaret ettiğini, çalışmadığını, maddî ve manevî yükümlülüklerini yerine getiremediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; eşinin iddialarının gerçek dışı olduğunu, kabul etmediğini, çocuklar ile ilgilenmediğini, erkek kardeşinin etkisi ile davrandığını, sürekli evi terk ettiğini, en son ise iki ay önce yine evi terk ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini, boşanma halinde ise ortak çocukların velâyetini kendisine verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davacıyı istemediği, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacının ise kusurunun bulunmadığı, tarafların evliliklerinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflarda beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının anlaşıldığı, sosyal inceleme raporu, ortak çocukların yaşı itibarı ile anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, davacının dosya kapsamına yansıyan ve velâyet hakkını kullanmasına engel teşkil edebilecek herhangi bir olumsuzluğun da bulunmadığı, çocukların yaşları ve gelişimi gibi hususlar da dikkate alınarak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, davalının çocuklara şiddet uyguladığı, davalı ile çocuklar arasında kişiseli ilişki kurulmasının psikolojik ve fiziksel gelişimleri açısından sakıncalı olacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmamasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, boşanma kararına itiraz etmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacının ispatlanmış bir kusurunun olmadığı, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, ortak çocukların ihtiyaçları ve günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar lehine takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, velâyet ve kişisel ilişkiye dair hükümlerin kesin hüküm oluşturmadığı, değişen şart ve koşullara göre her zaman velâyetle ilgili dava açılabileceği, annenin çocuklara karşı olumsuz bir davranışının ispat edilemediği, çocukların yaşı ve üstün yararları gereğince çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine ilişkin karar ile çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişki yönünden verilen kararın da doğru olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 nci, 323 üncü maddesi, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.