"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2611 E., 2023/832 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/593 E., 2022/11 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine,karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekilince stinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların 2014 yılında evlendiklerini, bir müşterek çocuklarının olduğunu, tarafların bu evliliklerinin müvekkilinin 2. davalının 3. evliliği olduğunu, davalının evine ilgisiz olduğunu, hiçbir zaman düzenli bir işte çalışmadığını, müvekkilinin ve çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, davalının müvekkilini üç kez başka kadınlarla aldattığını, yaklaşık son bir yıldır davalının eve gelmeyip arkadaşının yanında ya da köy evinde kaldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk lehine 500 TL tedbir ve iştirak nafakası, ayrıca müvekkilinin babasının emekli maaşından biriktirdiği 4.000 TL ile altın alacağının ödenmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının sürekli telefonla mesajlaşmalarından dolayı aralarında huzursuzluklar başladığını, müvekkilinin davacının başka erkeklerle mesajlaşmalarını ve görüşmelerini yakaladığını, davacının sürekli müvekkilini geçmişi ile tehdit edip sürekli aşağılayıp müvekkiline karşı küfürler ettiğini, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk lehine aylık 500 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ayrıca müvekkil lehine yasal faizi ile birlikte 20.000'er TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tanığı ...' nın beyanlarının görgüye dayalı olmayıp genel itibariyle davacı-davalıdan duyuma dayalı olduğundan asıl davanın reddine,davacı/k.davalı kadın ise kocasına küfür ve hakaret etmek, cinsel güveni sarsıcı davranışta bulunmak suretiyle tam kusurlu kabul edilerek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, kadın lehine takdir olunan aylık 300 TL tedbir nafakasının ve müşterek çocuk lehine aylık 250 TL tedbir nafakasının mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemek kaydıyla karar kesinleşinceye kadar devamına, küçük yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 400 TL iştirak nafakası takdiri ile küçüğün ihtiyaçları için harcanmak üzere erkekten alınarak velayet hakkı kendisine verilen kadına verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine, 10.000 TL maddi-10.000 TL manevi tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalı kadından alınarak davalı-davacı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; her iki dava ve feriler yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere, özellikle istinaf aşamasında kadının sunduğu mesaj içeriklerine göre; erkeğin, kadını affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığının anlaşıldığı, zira erkeğin, kadını ve çocuğu sevdiğini, ortak yaşama devam etme arzusunda olduğunu belirttiği, affa uğramış ya da hoşgörü ile karşılanan bir vakıadan ötürü karşı tarafa kusur yüklenemeyeceği, bu itibarla kadına yüklenen kusurların hatalı olduğu, kadının da bildirdiği delillerle erkeğin kusurunu ispat edemediği, gerçekleşen olaylarda her iki tarafın da kusursuz olduğu, hiç kimsenin kendi kusurundan lehine hukuki sonuçlar elde edemeyeceği, boşanmaya karar verilebilmesi için karşı yanın az da olsa kusurunun ispatlanmasının gerektiği, bu bağlamda kadının asıl davasının reddinin isabetli olduğu, erkeğin karşı davasının da reddedilmesi gerekirken kabul edilmesinin hatalı olduğu kadının karşı davanın kabulüne ve kusura yönelik istinaf talebinin kabulü ile kusur gerekçesi düzeltilerek erkeğin karşı davasının reddine, müşterek çocuk için aylık 250,00 TL, kadın için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri temyiz dilekçesinde; kendi davalarının reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanma davalarının reddi şartlarının oluşup oluşmadığı ve kusur tespiti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 166 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre kadının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
a.Erkek vekili tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı açılan boşanma davasının İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda kadının kusurlu olduğu kabul edilerek erkeğin davasının kabulüne,kadının davasının reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin bu kararına karşı kadın vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince kadının kusurlarını affettiği gerekçesiyle erkeğin de davasının reddine karar verilmiş hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
b.Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince özellikle istinaf aşamasında kadının sunduğu mesaj içeriklerine göre; erkeğin, kadını affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı,erkeğin, kadını ve çocuğu sevdiği, ortak yaşama devam etme arzusunda olduğunu belirttiği, kadını affettiği, hoşgörü ile karşıladığı belirtilmiş ise de erkeğin kadına çektiği mesaj içeriklerinin af niteliğinde olmadığı,barışma girişimi niteliğinde olduğu, kadının tam kusurlu olduğu erkeğin davasının kabulü gerekirken yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Erkek vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi erkeğin davasının reddi yönlerinden erkek yararına BOZULMASINA,
2. Kadın vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin ...'ye yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine.26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.