Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4858 E. 2024/2971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan ziynet ve kişisel eşya alacağı davasında, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mehir senedinde ziynet eşyalarının davalı tarafından teslim alındığının belirtilmesi, davalının ziynet eşyalarının cins ve miktarına itirazının dikkate alınamaması, davacının rızası ile harcanan ziynet eşyalarının dahi davalıyı iade borcundan kurtarmaması ve davacının götürdüğü iddia edilen diğer ziynet eşyalarına ilişkin iddianın ispatlanamaması, davacının da bu ziynetleri götürmediğine dair yemin etmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/770 E., 2023/825 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1600 E., 2023/257 K.

Taraflar arasındaki ziynet ve kişisel eşya alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, belirtilen ziynetlerin aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline, eşyalar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ziynetlerin aynen iadesine, eşyalar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip

gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanma davalarının devam ettiğini, tüm eşyalar, çeyizler giyim, ayakkabı her şey ortak hanede kaldığını, ortak konutun tahsisinden sonra kendisine ait eşyaları evinde bulamadığını, altınların tamamı davalılar tarafından borç olarak alındığını, bozdurulduğunu, geri ödeme sözü verildiğini ancak altınların hiç birinin iade edilmediğini, taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki ziynetlerin davalı tarafından borç olarak alındığını ancak iade edilmediğini, eşyaların davalıda kaldığını ayrıca mehir senedinde mehir tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını belirterek mehir senedinde belirtilen eşya, altın ve mehir tazminatı ile düğünde takılan altın ve paraların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 2.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekilinin 21.03.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinde yer alan ziynetler yönünden dava değerini fiili ödeme günündeki rayiç değerleri üzerinden şimdilik 559.775,00 TL olarak, mehir tazminatı yönünden ise 8.657,11 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya her biri 18 gramdan 10 bilezik ile 70 gram set olmak üzere 210 gram altın takıldığını, altınların evlilik birliği içinde harcandığını, mehir senedindeki eşyaların eskimiş olup, üç kez yeni eşya alındığını, alınan son eşyaların ise davacıda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 13.04.2022 tarih ve 2019/424 Esas 2022/568 Karar sayılı kararı ile gerekçesi ile mehir de yazılı ziynetler yönünden; öncelikle aynen iadesine bu mümkün değil ise; 1.000,00 TL sine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan 165.100,00 TL'lik kısmının ise ıslah tarihi 21.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; fiili ödeme tarihi esas alınarak ödenmesi talebinin reddine; mehir de bulunan mihri tazminat yönünden; 950,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili davacıya ödenmesine, geri kalan 7.707,11 TL'lik kısmının ise ıslah tarihi 21.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, mehir eşyaları yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki bedellerine hükmedilmemesi yönünden; davalı vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 15/09/2022 tarih ve 2022/1788 Esas, 2022/1548 Karar sayılı kararı ile davacının mehir tazminatı ile ilgili talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğunu, bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 286 ıncı ve devamı maddelerine göre alacak istemi niteliğinde olduğu, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, davacının mehir tazminatı ile ilgili talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre tarafların sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mehir ile daha önce ifa edilmiş olan ve daha sonra harcanarak iade edilmeyen ziynetler talepli davasını ikame etmiştir. Eşyalar dava sürecinde teslim edilmiş olduğundan konusuz kaldığı; davacı beyanları, tanık anlatımları ile davalı tarafın kısmi ikrar içeren beyanları dikkate alındığında talep konusu altın ve ziynetlerin davacıdan alınarak harcandığı ve iade edilmediğinin anlaşıldığı, bu hususta davalı tarafın yemin teklifinde bulunduğu, ve davacı asilin de yemin etiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 14 adet 22 ayar bilezik toplam 300,00 gr altın, 1 adet 22 ayar set takımı toplam 300,00 gr altın, 3 çift 14 ayar küpe toplam 13,00 gr altın, 1 adet kol saati, 3 adet 14 ayar yüzük toplam 12,00 gr altından oluşan mehir de yazılı ziynet eşyalarının aynen iadesine; mehir eşyaları yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın dayanağını teşkil eden mehir senedinde, senetteki ziynet eşyalarının davalı tarafça teslim alındığının belirtildiği bu nedenle davalının ziynet eşyalarının cins ve miktarına itirazının dikkate alınamayacağı, davacının dava dilekçesi ve aşamalardaki anlatımı ile bunların davalı tarafça borç olarak alındığının belirtilmesi karşısında senet içeriği ile davalının teslim aldığı sabit olan ziynet eşyalarını daha sonra davacının zilyetliğine bırakıldığının anlaşıldığı, bu durumda davalı tarafça davacıya iade edilen ziynet eşyaları konusunda davacının daha sonra davalı tarafça borç alınarak bozdurulduğu ve iade edilmediği yönündeki iddiayı ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, ancak davalının aşamalarda ziynet eşyalarının davacının rızası ile ihtiyaçlar için harcandığını kabul ettiği, davacının rızası ile harcanmış olmasının davalıyı ancak davacının ziynet eşyalarını bir daha geri istememek üzere verdiğini ispatlamak koşulu ile iade yükümlülüğünden kurtaracağı, davalının bu yönde bir iddiasının da olmadığı, ziynet eşyalarının davacının rızası ile harcanmış olmasının davalıyı borçtan kurtarmayacağı, bu nedenle mehir senedinde belirtilen ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi, davacı tarafça götürüldüğü iddia edilen yüzük, küpe ve saat yönünden de bu iddianın davalı tarafça tanık beyanlarıyla ispat edilemediği gibi davacının da bu ziynetleri götürmediğine yemin etmesi karşısında bu ziynetler yönünden de davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı, davacının dava dilekçesinde aynen iade, olmadığı takdirde ziynet eşyalarının dava tarihindeki bedellerini talep ettiği, ancak ıslah dilekçesi ile dava tarihindeki bedel talebinden vazgeçilerek fiili ödeme tarihindeki bedelin talep edildiği, fakat infazda tereddüt oluşturacak şekilde fiili ödeme tarihindeki bedele hükmedilememesi ve dava tarihindeki bedel talebinden de vazgeçilmiş olması sebebi ile ziynet eşyalarının aynen iadesine hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, birlikte bozdurup harcadıklarının sabit olduğunu, evden ayrılırken yüzük, küpe ve saati yanında götürdüğünü, düğünde takılan 180 gr. 22 ayar altın ve 70 gr. set olmak üzere toplamda 250 gr. altın evlilik birliği içerisinde taraflarca birlikte harcandığını, diğer kısımların ise takılmadığını, bilirkişi raporunda hesaplanmış miktar fahiş olduğu ve zaten takılmış altın ve takıların tekrar davacı tarafa ödenmesinin haksız kazanç, sebepsiz zenginleşmeye olanak sağlamakta olup açılmış davanın reddi gerektiğini, altınların varlığına ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet ve kişisel eşya alacağı davasında davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 inci, 6 ncı maddesi, 220,222,226 ncı maddeleri ile 6098 sayılı Kanun’un 286 ncı ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.