Logo

2. Hukuk Dairesi2023/485 E. 2023/2983 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı ve tam kusurlu eşin boşanma davası açma hakkı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1837 E., 2022/1419 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/895 E., 2019/811 K.

Taraflar arasındaki ... erkeğin boşanma davası, davalı-davacı kadının tedbir-yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminat talepli davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek asıl dava dilekçesinde özetle; 2012 yılında evlendiğini, müşterek çocuklarının olmadığını, kadının ev hanımı olmasına rağmen ev işlerini yapmadığını, toplu ortamlara girmek istemediğini, çoğu ortamda yalnız bıraktığını, bu durumdan da hiçbir beis görmediğini, sürekli bir şeylerden memnuniyetsizlik duyduğunu, evlilik boyunca karı-koca iletişiminin yaşanmadığını, çıkardığı tartışmalar sırasında müvekkiline hakaretler ettiğini, olumsuz tutum ve davranışlarını değiştireceğine yönelik pek çok kez söz vermiş olmasına rağmen, hiçbir zaman kendisini değiştirmediğini, yaklaşık 1,5 senedir yataklarının ayrı olduğunu iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin erkek ile evlendikten sonra ...'a taşındığını, erkeğin, eşini köylü ve cahil olduğu iddialarıyla küçümsediğini, hakaret etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, maç günleri eve erkek arkadaşlarını çağırdığını, eşine evden gitmesi yönünde baskı uyguladığını, müvekkilinin eve döndüğünde sigara dumanı ve çöplerle karşılaştığını ancak sessiz kalmayı tercih ettiğini, erkeğin evliliğin son yıllarında eşini gittiği yerlere götürmek istemediğini, her yaz müvekkilini köye gönderdiğini ve asla yanına gitmediğini, en son ekim ayında istemediğini söyleyerek müvekkilini evden kovduğunu beyan ederek asılsız ve gerçek iddialarla açılan asıl davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte olduğu takdirde fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak koşuluyla 20.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, müvekkili için aylık 750,00TLtedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl Tefe/Tüfe oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanıklarının, tarafların bir yıldan fazla süredir ayrı yaşadıklarını, kadının yakınlarla görüşme düğün vs. gibi sosyal etkinliklerde erkeğe eşlik etmediğini, eve geldiğinde soğuk davrandığını hatta odalarında tartıştıklarını dahi duyduklarını, kadının eşine ve evine ilgisiz bir kadın olup, yapması gereken ev işlerini yapmadığını hatta erkeğin ev temizliği ve yemek yaptığına tanık olunduğunu, erkeğin çocuk olması hususundaki girişimlerine kayıtsız kaldığını ve doktora gitmediğini yeminle beyan etmişler, kadın tanığı Bayram ise kadının, erkek tarafından evden kovulması sonucu tarafların bir yıldan bu yana ayrı yaşadıklarını, konuşmaya çalıştıklarında erkeğin sürekli kadını kastederek istemiyorum, götür şeklinde tepki verdiğini, kadının kahvaltı hazırlamak üzere sabah erken kalkmasının ses olduğu gerekçesi ile erkeğin kızıp tepki gösterdiğini, erkekten, kadının ev kadınlığı ile ilgili bir şikayet duymadıklarını, birlikte oluşlarda erkeğin kadına karşı "Camış, malak, aldın kiloyu gittin" gibi sözlerine bizzat tanık olunduğunu, ısrarla kadının eve dönmesini istemediği, erkeğin göstermiş olduğu tanıklarla kadını kusurlu görmek ve tarafların boşanmasına karar vermenin mümkün olmadığını, kadın tanığı olarak dinlenilen Bayram 'ın ifadelerinin ise zaman ve mekana dayalı olup bizzat tanık olduğu ve kadını fiziki yapısı nedeniyle aşağılayan erkeğin sözlerinden erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle, davacı erkeğin davasının kabulü mümkün görülmediğinden reddine, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararında, kadının tek tanığının soyut duyuma dayalı beyanının nazara alındığını, erkeğin tanık beyanlarının ise duyuma dayalı ve kişisel ifadeleri yansıttığı gerekçesiyle itibar edilmediğini, tanık ifadelerinin irdelenmediğini, tarafların kusurlarının hüküm kurulurken görmezden gelindiğini, kadının tek tanığının da tarafsız olmadığını, birçok ifadesinin duyuma dayalı soyut bilgilerden olduğunu, gerekçeli kararın gerekçesinin çelişmesine neden olduğunu, ifadesinin hükme esas alınmaması gerektiğini, erkeğin çocuk sahibi olmak konusunda çok istekli olduğu ve tüm sorumluluğu yerine getirmesine rağmen, kadının çocuk sahibi olma konusundaki isteksizliğinin kusur olarak görülmediğini, erkeğin tanık ifadeleri takdir edilirken tanığın ifade etmediği beyan ifade edilmiş gibi yazıldığını, erkek tanıkları somut olayları anlatmalarına rağmen tek kadın tanığının beyanlarının dikkate alınarak hüküm kurulmuş olduğu hükmünün hukuka aykırı olduğunu, boşanma davasının reddinin yasaya aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince hükmedilen tedbir nafakası ve nafaka miktarının hukuka aykırı olduğunu, nafaka talebinde bulunan kadının kirada oturmadığını ve sağlıklı çalışır bir halde bulunduğu, erkeğin boşanarak yeniden eşya almak durumunda kaldığını, asgari ücretle çalıştığını ileri sürerek, kusur belirlemesi, davanın reddi, tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ... erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğuna dair yapmış olduğu kusur belirlemesi doğru ve maddî gerçeğe uygun olduğu, tam kusurlu eşin dava açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları göz önünde tutulduğunda hükmolunan tedbir nafakası ve miktarının hakkaniyet ilkesine uygun olduğu gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek yerel mahkeme kararının kusur tespiti ve değerlendirmesi , davanın reddine karar verilmesi yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 Sayılı Kanun'un 166 inci maddenin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.