Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4863 E. 2024/1506 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, var ise kusurun kimden kaynaklandığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının ortak evi terk etmek suretiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı ve birlik görevlerini yerine getirmediğinin anlaşılması, usul ve yasaya uygunluğu değerlendirilerek, istinaf başvurusunun reddine ve boşanma kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1573 E., 2023/833 K.

DAVA TARİHİ : 22.10.2020-10.02.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/506 E., 2021/256 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin asıl davasının kabulü ile boşanmaya, kadının birleştirilen davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... erkek dava dilekçesinde; evliliklerinin son üç ayına kadar hiçbir sıkıntısının olmadığını, daha sonra kadının, evden gideceğim diye söylenmeye başladığını ve 2019 yılı Ağustos ayında Nurgöz Köyü'ne gittiğini ve bir daha dönmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... erkek vekili birleştirilen davaya cevap dilekçesinde; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının sebepsiz yere evi terk ettiğini, kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin fiilen sona erdiğini beyanla birleştirilen davanın reddi ile müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadına dava dilekçesi 09.11.2020 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, davaya süresinde cevap vermemiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleştirilen dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin, müvekkilini hor gördüğünü, aşağıladığını, hakaret ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocukları ile görüşmesini istemediğini, müvekkilinin, erkeğe evlenirken köyde yaşamak istemediğini ve onunda kabul etmesine rağmen köyden şehir merkezine taşınmayı kabul etmediğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin tanık beyanlarının birbiri ile uyumlu olduğu, kadının sebep göstermeksizin ortak haneden ayrıldığı, Aksaray Merkez'de yaşamaya başladığı, bu suretle taraflar arasında fiili ayrılık oluştuğu, kadın tanıklarının beyanlarından ise ileri sürülen vakıalara ilişkin bilgi sahibi olmadıkları, başkaca delil de sunulmadığından birleştirilen davanın ispatlanamadığı, boşanmaya sebep olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin ise kusurunun bulunmadığı, tarafların evliliklerinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile erkeğin asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının birleştirilen davasının reddine, kadın lehine 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin asıl davasının kabulü, kadının birleştirilen davasının reddi, kusur belirlemesi ve kadının boşanmanın fer'î talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden kadına yüklenen kusurların gerçekleştiği, kadının bildirdiği delillerle erkeğin kusurunu ispat edemediği, gerçekleşen olaylarda erkeğin kusursuz, kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına dair verilen kararının isabetli olduğu, boşanmaya karar verilebilmesi için karşı yanın az da olsa kusurunun ispatlanmasının gerektiği, hiç kimsenin kendi kusurundan lehine hukuki sonuç çıkaramayacağı, bu itibarla kadının birleşen davasının reddinin doğru olduğu, kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası miktarının da makul olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin asıl davasının kabulü, kadının birleştirilen davasının reddi, kusur belirlemesi, kadının boşanmanın fer'î talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile kadının davasının reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadının ortak evi terk etmek suretiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı ve birlik görevlerini yerine getirmediğinin anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile

temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.