Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4865 E. 2024/4890 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek, davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği sabit görülerek davanın kabulüne ve erkeğin tam kusurlu olduğuna, ayrıca ilk hükümde belirlenen nafaka ve tazminat miktarlarının davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/647 E., 2023/383 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/255 E., 2022/188 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtilen eksikler giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadının ailesini tehdit ettiğini, doğum ve hastalığı ile ilgilenmediğini, ortak çocuğa şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye tevdiine, ortak çocuklar yararına 750,00’şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesi vermemiş, ancak duruşmada; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 05.11.2020 tarih, 2019/441 Esas ve 2020/444 Karar sayılı kararı ile; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklardan ... yararına 150,00 TL tedbir ve 250,00 TL iştirak nafakasına, ... yararına 100,00 TL tedbir ve 150,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili boşanma ve fer’îleri yönünden istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 01.04.2021 tarih ve 2021-196 Esas, 2021-292 Karar sayılı kararı ile; tazminat, nafaka ve velâyete ilişkin gerekçe gösterilmediği, kararın bu haliyle denetime elverişli olmadığı, velâyet hususunda da uzman veya uzmanlardan oluşan heyetten ortak çocuklar ile anne ve baba yanındaki yaşam koşullarının incelenmesi suretiyle, sosyal inceleme raporu alınması gerektiği halde alınmadığı belirtilerek karar kaldırılmıştır.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kocanın, kadın ortak çocuğa hamile iken kadını darp ettiği, kötü muamelede bulunduğu, hakaret ettiği, ayrılık sürecinde doğan çocuğunu dahi görmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklardan ... yararına 150,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, ... yararına 100,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına yasal şartları oluştuğundan 200,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davasını ispat edemediğini, evlilikte davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle kararın tamamının kaldırılması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya incelendiğinde; tanık beyanları ve ceza dosyasına göre, davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ayırılık sürecinde doğan çocuğu görmediği, erkeğin tam kusurlu olup boşanma davasının kabulüne ve kusura yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerektiği, ne var ki; İlk Derece Mahkemesince verilen ilk karar kadın tarafından istinaf edilmediğinden tazminat ve nafaka miktarları yönünden erkek yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve ilk karardaki miktarlardan daha fazlasına hükmedilmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla erkeğin tazminat ve nafakaların miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 52 nci maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına karar vermek gerektiği, ortak çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafaka miktarları yönünden de erkek yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve ilk karardaki miktarlardan daha fazlasına hükmedilmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla ortak çocuk ... yararına aylık 150,00 TL tedbir ve aylık 250,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına aylık 100,00 TL tedbir ve 150,00 TL iştirak nafakasına hükmetmek gerektiği, kişisel ilişkiye dair düzenlemeler kamu düzeni ile ilgili olup, asıl olan çocuğun yüksek yararına bedensel ve zihinsel gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatmininin sağlanması gerektiği,bu düzenlemeye göre talepler hakkında açık ve tereddüde yol açmayacak şekilde infazı kabil karar verilmesi gerektiği, kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, ancak yaz tatili için kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri hükümde gösterilmediği ve ... için kademeli ilişki tesis edildiği,bu haliyle kişisel ilişki yönünden hüküm infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğundan “...velâyeti anneye verilen ortak çocuklar ... ve ... ile baba arasında "her ayın 2 ve 4. haftası Cumartesi günü sabah saat 09:00’dan Pazar günü akşam saat 17:00’a kadar, Ramazan Bayramının 1. günü sabah saat 10:00’dan 2. günü akşam saat 17:00’a kadar, Kurban Bayramının 3. günü sabah saat 09:00’dan 4. günü akşam saat 17:00’a kadar, sömestr tatilinin 2. haftası Pazartesi günü sabah saat 10:00’dan, aynı hafta sonu Cumartesi günü akşam saat 17:00’a kadar, 1 Temmuz sabah saat 10:00’dan, 31 Temmuz akşam saat 17:00’a kadar" yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine..." denilerek davalı erkek vekilinin kişisel ilişki, tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının davasını ispat edemediğini, evlilikte davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle kararın tamamının kaldırılması yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.