Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4869 E. 2024/1508 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, yoksulluk nafakası, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1428 E., 2023/284 K.

DAVA TARİHİ : 16.11.2020

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/520 E., 2022/79 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerice istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ziynet alacağı davasının tefrikine, boşanma davası yönünden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, toplum içinde dahi müvekkiline küfür ve hakaret ettiğini, müvekkilinin ve çocularının ihtiyaçlarını karşılamadığını, kendi ailesinin etkisi ile hareket ettiğini, davalının ve ailesinin müvekkilini darp ettiğini, müvekkilinin meme kanseri olduğunda ilgilenmediğini, sahip çıkmadığını, davalını annesinin "git ne halin varsa gör, senin için yapacağımız birşey yok" şeklinde söylediğini, davalının, müvekkilinin hamile iken vefat eden kız kardeşinden dolayı "sende onun gibi öleceksin" şeklinde söylediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, davalının müvekkilini dövdükten sonra müvekkilinin babasını çağırıp evden götürmesini istediğini, hiçbir eşyasını alamadan müvekkilinin baba evine döndüğünü, ayrılık süresinde de hiçbir ihtiyacın davalı tarafça karşılanmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin, ıslah dilekçesi ile 85.243,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, davacının müvekkilini aşağıladığını, müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, davacının müvekkilini ve çocuklarını terk ettiğini beyanla davacının davasının reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kanser hastası olduğu, davalının ailesinin davacıya "sen de baban ve bacın gibi ölürsün, biz seni hastaneye götüremeyiz" şeklinde söylediği, davalının bu duruma sessiz kalarak davacıya yönelik duygusal şiddet uyguladığı, davalının, davacının ve ortak evin ihtiyaçlarını karşılamayarak ekonomik şiddet uyguladığı, davacının hastalık sürecinde tedavisi ile ilgilenmediği, davacının hastalığı sebebiyle davalının ailesi tarafından evden eşyaları verilmeden kovulduğu ve davalının bu duruma da sessiz kaldığı, eşini eve geri almadığı, davacının ise davalıya "geri zekalı, cahil, eşşek" şeklinde söyleyerek hakaret edip psikolojik şiddet uyguladığı, "sen bir şey bilmezsin, annen seni boşuna karnında taşımış" şeklinde söyleyerek küçük gördüğü ve duygusal şiddet uyguladığı, davacının ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasında davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğu, davacının çalışmadığı ve düzenli bir gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği anlaşılan davacı lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşları, menfaat dengesi, kusur dereceleri ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak yoksulluk nafakası ile maddî tazminata karar verilmesi gerektiği, davacı lehine manevî tazminat ile davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kanuni şartlarının ise oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî tazminata, davacının ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası talepleri ile manevî tazminat talebinin reddine, davalının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam 82.243,00 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; velâyet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili, boşanma ve velâyet düzenlemesi yönünden kararı istinaf etmediklerini, sair yönlerden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ziynet alacağı davasının dosyadan tefrikine, boşanma davası yönünden yapılan incelemede, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.