Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4894 E. 2023/5639 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma kararına uyan Bölge Adliye Mahkemesi'nin, kadının yoksulluk nafakası talebini reddeden kararının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmaya uygun olarak tarafların ekonomik durumlarını değerlendirdiği ve kadının çalışıyor olmasının yoksulluk nafakası almasına engel olmadığı hususunu da dikkate alarak karar verdiği anlaşıldığından, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/286 E., 2023/1092 K.

KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, lehine maddî/manevî tazminata, tedbir/iştirak nafakası ile aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşini annesinin evine zorla göndermediğini, kendi rızası ile gittiğini,eşinin çok kıskanç biri olduğunu, eşini hiçbir zaman aldatmadığını, eşini ve kızını sevdiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davalı kocanın eve bakmadığı, evin ve çocukların giderlerini karşılamadığı, borçlandığının anlaşıldığı, davalının başka bir kadının evine gittiği, bu fiilin güven sarsıcı davranış olarak değerlendirildiği evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın tam kusurlu olduğu zina olgusu ispatlanamadığından 161 inci maddesi uyarınca davanın reddine, evlilik birliği temelinden sarsıldığından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine,çocuk için aylık 350,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2022 tarihli ve 2022/1632 Esas, 2022/2197 Karar sayılı kararında; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı kocanın yoksulluk nafakası dışında kalan istinaf istemlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, somut olayda tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı yoksulluk nafakası isteyen kadının çalışması nedeniyle kendisini yoksulluktan kurtaracak miktarda düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu anlaşıldığından Mahkemece yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru bulunmadığından davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 27.12.2022 tarihli ve 2022/8595 Esas, 2022/10906Karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin elde ettiği gelirin miktarı karar tarihi itibariyle tekrar araştırılıp, davacı kadının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu ve asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakası almaya engel teşkil etmeyeceği de göz önünde bulundurularak taraf gelirlerinin birbirine denk olup olmadığı hususlarının da değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu diğer hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; erkeğin ekonomik sosyal durumu tespit edilmiş yazılan müzekkere cevabı ve dosya kapsamına göre kadının çalıştığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının birbirine denk olduğu anlaşılmakla kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının çalışmasının yoksulluk nafakası almaya engel olmadığını belirterek reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu anlaşılmakla; temyiz

dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.