Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4905 E. 2024/3380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet eşyası alacağı davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin hükmünde belirtilen miktarın, kadının ıslah ettiği ve ilk derece mahkemesince hükmedilen miktardan fazla olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadın vekilinin ziynet eşyası alacağı konusunda 41.040,00 TL bedel üzerinden ıslah talebinde bulunduğu ve ilk derece mahkemesince de aynı miktar üzerinden hüküm kurulduğu, davacı kadın vekilinin bu miktara yönelik bir istinaf talebinde bulunmadığı, dolayısıyla erkek lehine 41.040,00 TL bedel yönünden usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin bu hususları dikkate almaksızın 48.600,00 TL ziynet eşyası bedeline hükmetmesinin hatalı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/490 E., 2023/456 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şiran Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/17 E., 2022/241 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın asıl dava dilekçesinde; erkeğin bağımsız konut sağlamadığını, bu nedenle erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıklarını, erkeğin ailesinin kadını köle gibi gördüğünü, erkeğin ailesinin fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin de bu duruma ses çıkarmadığını, kadının evlilik boyunca çalıştığını ve kazandığı paraya erkeğin ailesinin el koyduğunu, ziynet eşyalarını da aldıklarını, erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, kazandığı parayı kendisine harcadığını, çocuklar ile ilgilenmediğini, erkeğin kadına aşağılayıcı ve onur kırıcı şekilde davrandığını, sürekli hakaret ve küfür ettiğini, erkeğin de kadına fiziksel şiddet uyguladığını, yaklaşık 2 ay önce erkeğin yine fiziksel şiddet uygulamaya kalkıştığını, bu nedenle ailesinin yanına geldiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının nakden iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl cevap dilekçesinde; ailesinin dağılmasını istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2020 tarih, 2018/102 Esas, 2020/32 Karar sayılı kararı ile erkeğin bağımsız ortak konutu sağlayamadığı, bu nedenle erkeğin ailesi ile bir arada yaşamanın sonucunda evlilik süresince kadının erkek ve ailesi tarafından psikolojik şiddete maruz bırakıldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 2.000,00 TL maddî ve 3.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyası alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı kadın vekili hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı, vekâlet ücretine hükmedilmemesi, ziynet eşyası alacağının aynen iadesi mümkün olmadığından aynen iade kararı verilmesi yönünden; davalı erkek vekili ise kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, ziynet eşyası alacağı davasının kabulü yönünden istinaf itirazında bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.01.2021 tarihli, 2021/63 Esas, 2021/58 Karar sayalı kararı ile ziynet eşyası alacağı davası yönünden eksik inceleme yapıldığı, tazminatlara ilişkin hükümde kadının az da olsa kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen gerekçede kadının kusuru olmadığı belirtilmekle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğu, tazminatlara dava tarihinden itibaren faiz yürütüldüğü, boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulü nedeniyle ayrı ayrı kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Tanıklar ... , ... , ... ve ...'in beyanlarında davacı ile davalının genel anlamda evliliklerinin sorunlu seyir ettiği ve davalının annesinin davacıya karşı kötü davranışlar içinde olduğu tespit edilmiş. Davalı aksini kanıtlayamadığı için davalının meydana gelen olaylarda kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır... "gerekçesi ile erkeğin tam kusurlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin annenin kabulü ile babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyasının iadesi talebinin kabulü ile ziynet eyşalarının nakdi değeri olan 41.040,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline kabulü ile karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyası alacağı davası yönünden vekâlet ücretine hükmedilmediğini, hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının düşük olduğunu belirterek hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı ve ziynet eşyası alacağı davasına ilişkin vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin gerekçesiz olduğunu, hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının haksız olduğunu, kadının yargılama boyunca çalıştığını ve çalışabilecek durumda olduğunu, ziynet eşyası talebinin kabulünün de gerekçesiz ve hatalı olduğunu, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığını, yargılama giderlerine hükmedilirken hata yapıldığını belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, ziynet eşyası alacağı davasının kabulü, yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada erkeğin annesinin kadına kötü davrandığına ve erkeğin de bu duruma sessiz kaldığına ilişkin davacıdan duyum şeklinde olmayan, görgüye dayalı bir tanık anlatımı ya da başkaca belgenin bulunmadığı,erkeğin ayrı bir ev açmadığı yönündeki kusuru sabit ise de; bu yönde İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmış bir tespitin bulunmadığı, kadının kusur durumunu istinaf etmemiş olması nedeniyle Dairece bu hususun erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğe yüklenen başka bir kusurun da kanıtlanmadığı, kararın yeterli gerekçeden yoksun olduğu, davacıdan duyum şeklinde görgüye dayalı olmayan beyanlara ilişkin olup bunlara itibar edilerek erkeğe kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, bu şekilde erkeğe izafe edilen kusurların dosya kapsamından ispat edilememiş olduğu, açılan davanın da reddinin gerektiği, ancak boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmediğinden bu hususa değinilmekle yetinildiği, erkeğin kusuru bulunmadığından kadın yararına hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiği, ziynet eşyası alacağı yönünden ise kadının tüm ziynet eşyasına ilişkin talebin kabulünün gerektiği, kadının bu anlamda davasını ispat ettiği ancak kararın infazı kabil olmadığı, kabul kararı verilen ziynet eşyasının gram, cins, ayarının da açıkça yazılması gerektiği, gerekçe ile kararda hükmedilen bedel arasında da çelişki olduğu, davalı tarafın istinafının sadece bu anlamda yerinde olduğu, yine kabul edilen ziynet eşyası yönünden davacı lehine ayrıca vekalet ücretine de hükmedilmesi gerektiği, bu şekilde kadının ziynet eşyasının iadesine yönelik talebinin 15 adet 22 ayar 15'er gram bileziğin aynen olmadığı takdirde değerinin olan 48.600,00-TL üzerinden davalıdan alınması ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davanın çelişki oluşturacak şekilde 41.040,00 TL üzerinde kabulünün yerinde olmadığı gerekçesi ile tarafların ziynet eşyası alacağına ilişkin istinaf itirazları ile erkeğin boşanmadaki kusur tespiti ve kadın yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının ziynet eşyasının iadesinin kabulü ile 15 adet 22 ayar 15'er gram bileziğin aynen olmadığı takdirde değeri olan 48.600,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline, davacı lehine ziynet eşyası alacağı davasının kabulü ile vekâlet ücretine hükmedilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının çalışıyor olduğun, bu konuda yeterli araştırma yapılmadığını, yoksulluk nafakasının reddi gerektiğini, erkeğin İstanbul'da asgari ücretle geçinmeye çalışıp iki çocuğuna baktığını, ziynet eşyası alacağı davasının kabulünün hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince yargılama giderleri yönünden yapılan eksikliğin giderilmediğini belirterek hükmedilen yoksulluk nafakası, yargılama gideri ve ziynet eşyası alacağı davasının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ziynet alacağı davasının kabulünün yerinde olup olmadığı ve yargılama giderlerinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 220 nci ve 226 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Ziynet eşyası alacağı davasında, kadın vekilinin 41.040,00TL bedel üzerinden ıslah talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2022 tarih 2021/17 Esas, 2022/241 Karar sayılı kararı ile davacı kadın yararına 41.040,00 TL ziynet eşyası bedeline hükmedildiği, davacı kadın vekili tarafından hükmedilen miktara ilişkin istinaf talebinin bulunmadığı, erkek lehine 41.040,00 TL bedel yönünden usulü kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, Bölge Adliye Mahkemesince talep ve usulü kazanılmış hak gözetilmeksizin 48.600,00 TL ziynet eşyası bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır.

Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı vekilinin ziynet eşyası alacağı miktarına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının yedinci bendinde geçen "48.600,00TL" yazısının hükümden çıkartılarak yerine "41.040,00TL" yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.