Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4919 E. 2024/3451 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve yasal düzenlemeler değerlendirilerek, davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu ve diğer temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1893 E., 2023/841 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1082 E., 2021/1022 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına ve kabul edilen yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1990 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, sıklıkla alkol tükettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin ailesine hakaret ettiğini, erkeğin ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, hastalığı ile ilgilenmediğini, yatağını ayırdığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep e dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, hakaret ettiği, sürekli ortak konuttan kovduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, sürekli alkol kullandığı, birlik görevini ihmal ettiği, ortak çocuklara kötü davrandığı bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakası, 450,00 TL yoksulluk nafakası, kusur durumu dikkate alınarak kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe, ortak çocuklara kötü davrandığı vakıası kusur olarak yüklenmişse de dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında bu vakıaya dayanılmadığı, erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine her ne kadar alkol alışkanlığı olduğu vakıası kusur olarak yüklenmişse de af kapsamında kaldığı ve kusur olarak yüklenemeyeceği, erkek vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde tanık listesi sunulmadığı, takip eden ilk celsede tanıkların hazır edilmediği, İlk Derece Mahkemesince erkeğin tanıklarının dinlenmemesinin isabetli olduğu, kadının kusurlu davranışlarının erkek tarafından ispatlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, miktarlarının ise tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında isabetli olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartları oluştuğu, takdir edilen tazminat miktarlarının ise tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, evlilikte geçen süre dikkate alındığında isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve erkek yararına tazminata hükmedilmemesinin isabetli olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından bu yönde hüküm kurulmadığı gerekçesiyle; davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile her iki dava ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı-karşı davacı erkek vekilinin süresinde ve usulüne uygun olarak tanık listesi verip vermediği, tanıklarının dinlenilememesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 139 uncu maddesi, 140 ıncı maddesi, 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 240 ıncı ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.