"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/175 E., 2022/3265 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/807 E., 2021/1289 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına ve kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçesinde özetle; tarafların 2013 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, psikolojik rahatsızlığının olduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeğin ailesine kötü davrandığını, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ailesine kötü davrandığını, hakaret ettiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının kadına aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, değişik zamanlarda ve süreklilik arz eder şekilde kadına, ''boş ol, boş ol, boş ol" dediği ve ortak konutu terk ettiği, ortak konuta geç saatlerde geldiği, kadını yalnız bıraktığı, kadınla ilgilenmediği, kadının annesine ''...senin kızının psikolojisi bozuk, bunu hastaneye götürün..." şeklinde sözler söyleyip küçük düşürdüğü, kadının ise erkeğin ailesi geldiğinde veya onların yanına gidildiğinde sürekli sorun çıkardığı, onlarla görüşmek istemediği ve erkeğin ailesine soğuk davrandığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, her ne kadar erkek tarafından delil olarak ses kaydı sunulmuşsa da hukuka aykırı bir şekilde elde edilmesi sebebiyle hükme esas alınamayacağı, yine her ne kadar kadının günlüğüne ilişkin birtakım kayıtlar sunulmuş ve yazılar kadın tarafından kabul edilmişse de yazıların ne zaman yazıldığı anlaşılamadığından hükme esas alınamayacağı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocuğun fiilen anne yanında kalıyor olması dikkate alındığında velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ortak çocuk yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden itibaren aylık 700,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 700,00 TL iştirak nafakası, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, hakkaniyet ilkesi, paranın alım gücü dikkate alınarak kadın yararına 4.000,00 TL maddî tazminat, 6.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının işbu dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, velâyet düzenlemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ses kayıtlarının ve kadının günlüğünün hükme esas alınması gerektiği belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin ise tam kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına yüklenen kusurlu davranışlarda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince erkeğe, kadına değişik zamanlarda ve süreklilik arz eder şekilde ''boş ol, boş ol, boş ol" dediği vakıası kusur olarak yüklenmişse de bu vakıanın af kapsamında kaldığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine her ne kadar erkeğe, kadının annesine ''...senin kızının psikolojisi bozuk, bunu hastaneye götürün..." şeklinde sözler söylediği vakıası kusur olarak yüklenmişse de bu vakıaya dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince tespit edilen ve gerçekleşen erkeğin diğer kusurlu davranışlarının yanında erkeğin, sürekli kahveye gittiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu ve her iki davanın da kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında nafaka miktarlarının isabetli olduğu gerekçesiyle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine, tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakalar, velâyet yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenen "kadına değişik zamanlarda ve süreklilik arz eder şekilde 'boş ol boş ol boş ol' dediği" vakıasının af kapsamına kaldığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği belirtilmişse Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere erkeğin bu sözlerinin süreklilik arz ettiği ve süreklilik arz eden vakıaların af kapsamında kalmayacağı ve erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, durum böyleyken Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinden belirtilen vakıanın çıkartılmaması gerekirken; hatalı gerekçeyle erkeğe yüklenen "kadına değişik zamanlarda ve süreklilik arz eder şekilde 'boş ol boş ol boş ol' dediği" vakıasının gerekçeden çıkartılması doğru değilse de; Bölge Adliye Mahkemesi hükmü kadın tarafından temyiz edilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış; yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
3..Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.