Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4935 E. 2024/3216 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tazminat ödenip ödenmeyeceği ve miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/664 E., 2022/3111 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/355 E., 2021/702 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin özellikle son dönemlerde sorumluluklarını yerine getirmediğini, yaklaşık 1 yıl önce odasını ayırdığını, kadın ile birlikte sofraya oturmadığını, kendine ayrı bir yaşam alanı oluşturarak kadınla ortak vakit geçirmemeye başladığını, hiç bir sebep yokken kadınla konuşmamaya başladığını, iletişim kurladığını, tüm zamanını bilgisayar ve cep telefonu ile geçirdiğini, yanına gidildiğinde telefonu hemen ters çevirdiğini, ne yaptığının görülmesini istemediğini, eve misafir geldiğinde umursamayarak bilgisayar başında kalmaya devam ettiğini, son dönemde tüm gelirini merak saldığı fotoğraf hobisine harcadığını, evin hiçbir giderine katılmadığını, tüm giderlerin kadın tarafından karşılandığını, bir keresinde kadını eve almadığını, ortak çocuğa mesaj atarak "evi boşaltın, annenin de ...na tekmeyi basacağım, beraber mutlu mesut yaşarsınız" diye mesaj gönderdiğini, kadına ve ortak çocuğa sebep yokken saldırdığını, şikayet üzerine soruşturma açıldığını, kadına sürekli evli kalmak istemediğini, evden gitmesini söylediğini belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl cevap dilekçesinde; isteyerek evlenmediğini, kadının kendinden 7 yaş büyük olduğunu, buna rağmen mutlu bir yuva olması için elinden geleni yaptığını, kadın çalışırken annesinin çocuklara baktığını, şimdi ise kadının ve çocukların erkeğe ve annesine saygısı olmadığını, erkeğin annesi geldiğinde kadının olumsuz tavırlar sergilediğini, kadının dolduruşu nedeniyle çocukların erkeğin annesini bir kez bile arayıp sormadıklarını, annesinin ameliyat olmasına rağmen yalnız kaldığını, kadının son zamanlarda erkeğin cinsel isteklerine karşılık vermeyerek küçük düşürücü söylemlerde bulunduğunu, bu nedenle erkeğin odayı ayırdığını, kadının ve çocuklarının erkeğin üzerine geldiklerini, kadının çocukları erkeğe karşı doldurduğunu, kadının eve katkı sağlamadığını ancak kendi ailesine sürekli para yardımında bulunduğunu, bunun için krediler çektiğini, erkeğe hiç sormadığını, erkeği evde yok saydığından yemek yapmadığını, çamaşırını yıkamadığını, erketen habersiz eve sürekli misafir aldığını, sorma gereği duymadığını, erkeğe ait eve kadın ve ortak çocuğun habersiz satmaya çalıştığını, kadının ameliyat olan erkeğin annesini arayıp sormadığını, erkeğin annesi eve geldiğinde sofrada çatal kaşığı önüne fırlattığını, annesinin yemek yemeyeceğini söylediğini, kadının sürekli kendi ailesinin dediğini yaptığını belirterek davanın reddine, boşanma halinde, erkeğe 100.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin cep telefonu ve tabletle sürekli uğraştığı, evin giderlerini karşılamadığı, evin içinde eşiyle diyalog kurmadığı, kadınla konuşmadığı, yemeğe davet edilen erkeğin yemeğe dahi oturmadığı, eşiyle boşanacağını ve eşine tekmeyi atacağını (kovma saikiyle) söylediği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu kusurlu davranışlar nedeniyle erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının yemek yapmadığına ilişkin vakıanın tarafların ortak çocuklarının beyanları dikkate alınarak kusur olarak yüklenmediği, tarafların ayrı yatmalarının nedeninin kimden kaynaklandığı anlaşılamadığından kadına kusur olarak yüklenmediği, kadının misafirliğe gelen kendi ailesine iyi davranırken erkeğin ailesine olumsuz davranışlar sergilediği dinlenen erkek tanıklarının beyanları ile anlaşılmış ise de bu hususun nedeninin dosya kapsamında anlaşılamadığı gibi kadının erkeğin ailesi ile karşılıklı yaşadıkları olaylar nedeniyle kadına kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçede belirtildiği üzere kadının kusurunun olmadığını, hükmedilen tazminatların miktarının az olduğunu belirterek maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; bir kısım tanıklarının dinlenmediğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığına dair bir ispatın bulunmadığını, hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiğini, reddedilen tazminat miktarı üzerinden lehe vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, vekalet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışların doğru olduğu, bununla birlikte kadının ise eşinin ailesini ve özellikle annesini istemediği, bayramlarda dahi eşinin annesine ziyarete gitmediği ve annesinin ameliyatından sonra geçmiş olsuna gitmediği anlaşılmakla mevcut kusur durumuna göre erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, evlilik süresi, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kabulü ile gerekçenin düzeltilerek boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğunun tespitine, kadının tazminatların miktarına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kararın ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun erkekte olduğunu, tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin kusura yönelik itirazı kabul edilmesine rağmen ağır kusurlu olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ve lehe vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, fer'î taleplerin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğine göre erkek yararına kısmen reddedilen tazminatlar nedeniyle vekâlet ücreti takdiri gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.