Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4956 E. 2023/3580 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davacı eşin ölümü üzerine, ölen eşin mirasçılarının kusur tespiti davasına devam etmeleri nedeniyle açılan davada, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun karar verdiği, davalı kadının evlilik birliği devam ederken güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği gerekçesiyle boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/461 E., 2022/817 K.

DAVA TARİHİ : 19.04.2018

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; boşanma davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı eşin boşanmaya sebebiyet verecek derece kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 1,5 yıl önce evlendiklerini, müvekkilinin eve alınmadığı güne kadar gerek davalı kadının gerekse çocuklarının ihtiyaçlarını yerine getirmek için elinden geleni yaptığını, davalının müvekkiline kötü davrandığını, eziyet ettiğini, evden kovduğunu, yemek vermediğini, "seni öldürürüm" diyerek tehdit ettiğini, müvekkilinin davalının bu eziyetlere 1,5 yılı aşkın süredir maruz kaldığını, davalı kadının en son müvekkilini evden kovduğunu, kapının kilidini değiştirdiğini, davalı kadının daha önceden de 4 veya 5 kez evlendiğini, telefonuna başka erkeklerden "seni özledim" şeklinde mesajlar geldiğini, 48 yaşında olduğunu ve çalışabilecek durumda olduğunu, ancak müvekkilinin parası ile geçindiği ve evinde barınma sağladığı için boşanmak istemediğini, davalı kadının kusurlu eylemleri nedeniyle evliliğin çekilmez hal aldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddilarını kabul etmediğini, davacıyı aldatmadığını, tehdit etmediğini, davacının evlilik süresi içerisinde kendisine sinkaflı sözler ve hakaretler ettiğini, davacının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, ıspat edilemeyen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2019 tarih ve 2018/343 Esas, 2019/740 Karar sayılı kararı ile davalı kadının, evlilik birliği devam ederken başka erkeklerle telefonda normal olmayan zaman ve sıklıkta görüşmek ve mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, davacının kendisini dövdüğünden bahisle karakola giderek şikayetçi olduğu ve akabinde müşterek hanenin kapı kilidini değiştirdiği, sabahları davacı kocanın bilgisi ve haberi olmaksızın evden çıkıp gittiği ve akşam saatlerinde evine geldiği, evde yemek yapmadığı; evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği; davacı erkeğin de davalı eşine sinkaflı küfürler ettiği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin az, davalı kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tüm yönleriden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2022 tarihli ve 2020/276 Esas, 2022/155 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 08.06.2022 tarih ve 2022/4094 Esas, 2022/5494 Karar ilamıyla; davacı erkeğin boşanma kararı verilmesinden sonra, hüküm henüz kesinleşmeden 06.02.2022 tarihinde öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiğini, boşanma davasının konusuz kaldığını, davacı mirasçılarının kusurun tespiti yönünden davaya devam edebilecekleri ve bu yönde iradelerini de bildirdikleri, ölüm nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur yönünden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; müteveffa davacı erkek ile davalı kadının 27.09.2016 tarihinde evlendikleri, evliliklerinden ortak çocukları bulunmadığı, davacı erkeğin 06.02.2022 tarihinde vefat ettiği, erkeğin vefat etmesi sebebiyle konusuz kaldığı, davalı kadının, evlilik birliği devam ederken başka erkeklerle telefonda normal olmayan zaman ve sıklıkta görüşmek ve mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, davacı erkeğin kendisini dövdüğünden bahisle karakola giderek şikayetçi olduğu ve akabinde ortak evin kapı kilidini değiştirdiği, sabahları eşinin bilgisi ve haberi olmaksızın evden çıkıp gittiği ve akşam saatlerinde evine geldiği, evde yemek yapmadığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili; kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin söz konusu evliliğin bitmesinde kusurlu bulunmasının hatalı olduğunu, tanık beyanları ile tüm delillerin hatalı olarak değerlendirildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davası aşamasında davacı eşin ölümü üzerine davacı ölen eşin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam etmeleri nedeniyle görülen davada sağ kalan eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.