"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/27 E., 2023/328 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin yoğun bir alkol problemi olduğunu, hemen her akşam alkol aldığını ve alkolün etkisiyle müvekkiline sözlü ve psikolojik şiddet uyguladığını, bu şiddetin zamanla fiziksel şiddete dönüştüğünü, ağır hakaretler ettiğini, başkalarının yanında küçük düşürücü sözler söylediğini, müvekkilini defalarca aldattığını, kadınla ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, en son 29.11.2016 tarihinde gece yarısı müvekkilinin erkek tarafından yoğun şekilde darp edildiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocukların her biri için aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 750.000,00 TL maddî ve 750.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, tarafların huzurlu ve anlaşmazlıktan uzak bir evlilik sürdürdüklerini, ancak son zamanlarda davacının müvekkilini üçüncü şahısların yanında küçük düşürücü sözler söylediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, boşanmaya karar verilmesi durumunda da ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, davacı kadının nafaka, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.12.2018 tarihli ve 2016/918 Esas, 2018/873 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında yaklaşık 5 yıl öncede sorunlar yaşandığı, erkeğin başka kadınla görüşmesi nedeniyle aralarının açıldığı, ancak ortak çocuklardan birinin epilepsi hastası olması nedeniyle evliliğin devam ettiği, erkeğin alkol alışkanlığının olduğu, içince kırıcı sözler söylediği, ailesine karşı ilgisiz olduğu, en son çıkan tartışmada erkeğin kadının evden gitmesini istediği, göğsüne ve kalçasına vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, basit yaralamadan ceza alıp kararın kesinleştiği, tarafların bu olaydan sonra fiilen ayrı yaşamaya başladıkları gerekçesiyle kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri için taktir edilen ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden itibaren her bir çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın için taktir aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 120.000,00 maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.11.2021 tarihli ve 2022/3168 Esas, 2022/9140 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadına şiddet uygulayan, alkol aldığında kırıcı sözler söyleyen erkek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların bir kısmının ispatlanamadığı, bir kısmına ise kadının dayanmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre maddî tazminat miktarı fazla olduğu, ortak çocuk Orhan'ın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğu, Orhan ile ilgili velâyet düzenlemesi ve takdir edilen nafaka bu tarih itibarı ile sona erdiği gerekçesiyle erkeğin kusur tespiti, maddî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, dayanılan ve ispat edilen vakıalar yönünden hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına 60.000,00 TL maddî tazminata, kadının tüm, erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 10.11.2022 tarihli ve 2022/3168 Esas, 2022/9140 Karar sayılı kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, erkeğin tüm, kadının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamına uyularak kadın için 90.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; erkeğin ekonomik durumu gözetildiğinde kadın için hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu, tazminatların faize hükmedilmemesi ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek tazminatlar ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; bir başka erkekle yaşayan kadına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın için hükmedilen tazminatların miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan yönlerden temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup bozmanın amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafda belirtildiği üzere kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.