"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1098 E., 2023/270 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Siverek Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/360 E., 2022/82 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine , karşı davada kadının ispatlanmayan ziynet eşyası iadesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının psikolojik şiddet uyguladığını, çok fazla hakaret ettiğini, erkeğin evliliği boyunca yalnızlığa terk edildiğini, en küçük olayda erkeği ayrılmakla ve evi terk etmekle tehdit ettiğini, erkeğe sürekli " beni boşa, ben seni sevmiyorum, seni istemiyorum" dediğini, kadının erkeği küçük gördüğünü, aşağıladığını, evlilik birliği içerisinde kendisine düşen görevleri hiçbir zaman yerine getirmediğini, sürekli çocuklarına karşı hem psikolojik hem de fiziksel şiddet uyguladığını, çocuklarına bakmak istemediğini, en küçük sorunda dahi eşyalarını toplayıp çocukları bırakarak ortak konutu terk ettiğini, erkeğin ailesine hakaret ettiğini. kadının başka bir erkek ile gayri resmi birlikteliği olduğunu öğrendiğini, kadının gayrı resmi birliktelik yaşadığı üçüncü şahıs ile telefon görüşmelerine şahitlik ettiğini, ayrıca telefonda görüştüğü bu kişinin ortak konutunda kimlik belgesini bulduğunu, bu şahsı avluda gördüğünü, sorduğunda eşinin tanımadığını söylediğini, en son kadının en küçük çocuğunu da yanına alarak evi terk ettiğini, kadının erkeği aldattığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak kız çocuklarının velâyetinin erkeğe verilmesine, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kuruntuları ve iftira nedeni ile ortak yaşamın çekilmez hale geldiğini, erkeğin psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadına ve ailesine hakaret ettiğini. kadına" seni boşayacağım, ben seni sevmiyorum, istemiyorum" dediğini, her defasında ortak konuttan kovulmasına rağmen, her barışma teklifine aile birliğini korumak için olumlu cevap vererek evine döndüğünü, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, bağımsız konut sağlamayarak kadını kendi ailesi ile birlikte oturmaya zorladığını, kadına harçlık vermediğini, hırsızlıkla itham ettiğini, kadına iftira ederek ve sürekli olarak " sen başkaları ile görüşüyorsun, başkaları ile ilişkin var'' dediğini, erkek hakkında uyuşturucu madde nedeni ile adli işlem yapıldığını, erkeğin suç işlediğini, erkeğin sadakatsiz davrandığını, kadına küfürler ettiğini, kadına düğün esnasında 2 adet tam cumhuriyet altını, 3 çift burma bilezik, 2 metre zincir takıldığını, bahse konu ziynetlerin erkek tarafından annesine ait dükkanın inşaatından kaynaklanan ihtiyaçlar için kullanılmak üzere kadından alındığını iddia ederek, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, belirttikleri ziynet eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmadığında şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin dosyaya kapsamında dinlenilen tanık beyanları ile kadının erkeğe hakaretler ettiğinin, ortak çocuklarla ilgilenmediğinin, onları dövdüğünün ispatlandığı, kadının ise erkeğin kendisine hakaret ettiğini, iftira attığını, bağımsız konut temin etmediğini tanık beyanlarıyla ispatladığı, tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde tarafların eşit kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, alınan sosyal inceleme raporu, kadının ortak çocukların velâyetlerini istemediği, erkeğin ortak çocukların velâyetlerini almak istediği, ortak çocukların babaları ve babaannelerinin yanında mutlu oldukları ve onlarla kalmak istemeleri, kardeşlerin ayrılmaması gerektiği, davacı-karşı davalının dava dilekçesinde ziynetlerin davalı-karşı davacı ve ailesi tarafından alındığını iddia etmişse de dinlenen tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunun tespit edildiği, ispat yükü davacı- karşı davalı kadında olan ziynetlerle alakalı iddiayı kadının ispatlayamadığı, davacı- karşı davalı tanıklarının çelişkili beyanlarda bulunduğu gerekçesi ile taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında belirtilen günlerde kişisel ilişki kurulmasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı davada ispatlanamayan kadının ziynet eşyası iade talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının ağır kusurlu olduğunu, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yalnızca kız çocuklarının velâyetinin tarafına verilmesinin gerektiğini belirterek,kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, ortak çocuk Muhammed'in velâyetinin anneye verilmemesi, kadın yararına kabul edilen nafaka, reddedilen tazminat istemi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin incelenmeden reddedildiğini, savunma hakkının ihlal edildiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu, asıl davanın reddinin gerektiğini, velâyet konusundaki gerekçenin hukuka aykırı olduğunu, ziynet alacağını ispat ettiklerini belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, nafaka miktarı, velâyet gerekçesinin düzeltilmesi, kadının reddedilen tazminat istemi, reddedilen ziynet alacağı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, ortak çocuk Muhammed'in velâyetinin anneye verilmemesi, kadın yararına kabul edilen nafaka, reddedilen tazminat istemiyönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, nafaka miktarı, velâyet gerekçesinin düzeltilmesi, kadının reddedilen tazminat istemi, reddedilen ziynet alacağı yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına ve erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının ve erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, asıl boşanma davası ile karşı boşanma davasının kabulünün, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, ortak çocuk Muhammed'in velâyetinin babaya verilmesinin çocuğun menfaatine olup olmadığı, kadının ziynet eşyasının iadesi isteminin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, ziynetlerin kadının elinden alındığı ve geri iade edilmediği iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta davalı- karşı davacı kadın vekili dava konusu ziynetlerin davacı- karşı davalı eş tarafından annesine ait dükkanın inşaatından kaynaklanan ihtiyaçlar için kullanılmak üzere kadından alındığını belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün değilse bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı- karşı davalı erkek vekili ise karşı davaya cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının bir kısmının ortak konut, çocukların bakımı, sağlık masrafları için yapılan harcamalar ve evin ortak giderleri için bozdurulduğunu belirtmiş, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı- karşı davacı kadının ziynet alacağı talebi ispatlanamadığından reddedilmiş, buna yönelik kadının istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş ise de; dinlenen kadın tanıklarının beyanları ve erkek vekilinin karşı davaya cevap dilekçesinde yer alan ziynet eşyalarının bir kısmının bozdurularak harcandığı yönündeki tevil yollu ikrarı bir bütün olarak değerlendirildiğinde , ziynetlerin kadından alınarak bozdurulduğu ve harcandığı yönündeki iddianın ispatlandığı anlaşıldığından ziynet alacağı yönünden davanın kabulüne verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu isteğin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının reddedilen ziynet alacağı davası yönünden kadın yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadının reddedilen ziynet alacağı davası yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ....'a yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.