"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/314 E., 2023/29 K.
DAVA TARİHİ : 13.02.2019
KARAR : Kararın düzeltilerek esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/94 E., 2021/179 K.
Taraflar arasındaki boşanma, fer'îleri ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin 2012 yılında davacı kadını aldattığı, davacı kadını bu olay üzerine müşterek konutu terk ettiği ailelerin araya girmesi sonucunda davacı kadının davalıyı affettiği sonrasında davalı erkeğin B.G. isimli kadınla dini nikah kıydığı, davacı kadının 4 ay öncesinde bu olayı duyduğunu, bunun üzerine müşterek konutu terk ettiği davalı erkeğin kadınla ilişkisini bitirme sözü vermesi ve ailelerin araya girmesi sonucunda davacı kadının davalıyı affettiği, 19.12.2018 tarihinde davacı kadının davalıyı B.G. isimli kadının evinde yakaladığını, polislerin geldiğini savcılık dosyasında davalı ve B.G.'nin 2,5 yıldır dini nikahlı olduklarını ikrar ettiklerini, davacı kadının evi terk ettiği, davalı erkeğin B.G. isimli kadınla ilişkisinin devam ettiğini, 02.05.2019 tarihinde eve gittiğinden bu kadını evde gördüğünü davalının davacıyı darp ettiği bu olaya ilişkin savcılık dosyasının bulunduğu davalının davacıyı tehdit ettiğini iddia ederek davalının sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmadığı takdirde 5.000,00 TL bedelini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kendisinin birlik görevlerini yerine getirdiğini, davacı kadının kendisine düşen görevleri yerine getirmediğini, psikolojik şiddet uyguladığı, dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, davacı olan eşine hiçbir şekilde şiddet uygulamadığını, davacı kadının tam kusurlu olduğunu, davacının evi sürekli terk ettiğini davacı kadına takılan altınların çoğunun emanet olduğunu ve düğünden sonra iade edildiğini, ayrıca eşinin zaman zaman bozdurup geçimlerini sağladıklarını, kadının davasının reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı uyarınca davalı kocanın evlilik birliğinin en temel yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının bulunduğu sabit olmakla davalının tam kusurlu kabul edildiği ve dosya kapsamına göre davacıya kusur izafe edilemediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, davalının ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine bağışlandığını ispatlayamadığı davacı iddiası, dosyaya sunulan fotoğraflar ve iddiayı doğrulayan tanık beyanları, bilirkişi raporu da dikkate alındığında davacı kadının davasını ispatladığı, gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklardan Burak ve Berat Özdemir yararına 450,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, müşterek çocuk İbrahim Özdemir 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyasına ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle nafaka ve tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları maddî ve manevî tazminat ve miktarları, ziynet eşyası davasının kabulü, hükmün tamamına yönelik istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık anlatımlarından kocanın dava dışı bir kadınla birliktelik yaşamak suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve birliğin sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrasının koşulları oluştuğu İlk Derece Mahkemesi'nin kusur tespiti ve buna bağlı kadının boşanma davasının kabulü usul ve yasaya uygun olduğundan davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ve kusur tespitine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminat takdiri ve miktarının hakkaniyete uygun olması nedeniyle tarafların tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin reddine, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi nazara alındığında, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğu ve boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu ve boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere ortak çocuklar Burak, Berat ve İbrahim yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, şeklinde hükmün bu bölümünün düzeltildiği, çocukların velâyetinin anneye verilmesinin dosyaya uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesi'nin kişisel ilişki kurulurken “sömestr tatili ile yaz tatilinde” kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri hükümde gösterilmediği bu yönden yeniden hüküm tesis edildiği, ziynet alacağı davası yönünden ise ziynet alacağının 5.000,00 TL'lik kısmı için dava tarihinden, 88.932,00 TL’lik kısmı için ıslah tarihi olan 28.03.2021 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, davalı erkeğin kişisel ilişkiye ve faize; davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafaka miktarlarına yönelik istinaf isteminin kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b/2) alt bendi gereğince kişisel ilişki, faiz, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen tedbir yoksulluk ve iştirak nafakası ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen, maddî ve manevî tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kadının erkeği affetme hususunu dikkate almadan karar verdiğini, boşanma davasının kabulü, davalı aleyhine hükmedilen nafakalar, maddi ve manevi tazminat takdiri ve miktarları, ziynet eşyası davasının kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı erkek vekili tarafından davacı kadın lehine hükmedilen ziynet alacağı yönünden temyiz nispi harcının yatırılmaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince temyiz nispi peşin harcının ikmali için muhtıra çıkarılmış, davalı vekiline 11.03.2023 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili tarafından bir haftalık süre zarfında temyiz nispi peşin harcını tamamlanmaması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 12.04.2023 tarihli ek kararla 6100 sayılı Kanun'un 366 ıncı maddesi delaletiyle, aynı Yasanın 344 üncü maddesi uyarınca davalı erkeğin ziynet alacağı yönünden temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi'nin 12.04.2023 tarihli ek kararı taraf vekillerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, ek karar yasal süresi içerisinde temyiz edilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunun 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddeleri, 182 nci, 330 uncu, 331 inci, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin Bilal'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Zeynep'e iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.