"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/35 E., 2023/302 K.
DAVA TARİHİ : 22.01.2019
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/55 E., 2020/473 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu konumunda olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerine davalı ... lehine ipotek tesis edildiğini, davacının buna açık rızasının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle İstanbul ili Üsküdar İlçesi Altunizade Mahallesi 204-205 pafta 22 ada 21 parsel 1.130 m2 Bahçeli Kargır Evin tapu kaydına davalı ... lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasın karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanılmadığını, taşınmazın dizilere kiraya verildiğini, davacının ipoteğin tesisinden sonra aile konutu şerhi koydurmasının hakkın kötüye kullanılması amacıyla gerçekleştirildiğini, davalı ...'ın Sapanca'da yaşadığını, davacının ipoteğin verildiğinden haberdar olduğunu ve rıza gösterdiğini, taşınmazın üçüncü kişilere sürekli olarak ipotek verildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, aile konutu olarak kullanılan dava konusu taşınmazdaki ipotekten diğer davalı ... tarafından gönderilen noter ihtarnamesi ile haberdar olduğunu, kendisinin ipotek konusunda herhangi bir muvafakatinin bulunmadığını ve davalı ...'e borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstanbul ili Üsküdar İlçesi Altunizade Mahallesi 204-205 pafta 22 ada 21 parsel 1.130 m2 Bahçeli Kargır Evin tapu kaydı incelendiğinde, taşınmaz üzerine davacı eş tarafından 23.01.2018 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, taşınmazın ipotek tesis belgeleri incelendiğinde, malik olmayan dava dışı Can Alkım'ın vekâleten 22.01.2018 tarihinde ipotek tesis sözleşmesini imzaladığının görüldüğü, vekâleten yapılan işlemlerde, tevkil eden ile vekil arasındaki sözleşme ilişkisi iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarına halel getirmeyeceği, ipotek lehdarı davalı ... olduğu, dosya içerisinde yer alan taşınmazın aile konutu olduğuna ilişkin fotoğraflar yeter derecede delil olarak değerlendirilemeyeceği, taşınmazın salt faturalarının veya vergilerinin ödenmesi aile konutu olduğunu kanıtlamayacağı, somut dava konusu taşınmaz üzerinde çeşitli zamanlarda üçüncü kişiler lehine ipotek tesis edildiği bunun yanında, davaya konu taşınmazın, dizi çekimi amacıyla Erler Film San. Tic. A.Ş. 'ne kiralandığına dair sözleşme örneği de dosya arasına girdiği, ilgili sözleşme incelendiğinde, kiralananın bedelinin dahi davacı eşe ve İnci Özdilek isimli dava dışı kişiye ödeneceğinin kararlaştırıldığı sözleşmenin tarihi 05.09.2018 tarihi olduğu ve ipotek hakkı tesisinden sonra olduğu, dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinin ispatlanamadığı, zira ticari faaliyetin gereği olarak birçok sınırlamaya tabi tutulduğu (ipotek hakkı, kira sözleşmesi) görüldüğü, her ne kadar kanuni düzenlemede ipotek tesisi için eşin açık muvafakati alınması gerektiği ihdas edilmiş ise de, açıklanan şekilde birçok sınırlamaya tabi tutulan taşınmaz üzerindeki ipoteğin aile konutu iddiasıyla kaldırılması talebi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 2 ncı maddesindeki dürüstlük ilkesiyle bağdaşmadığı, zira davacı eş, ipoteğin tesisinden sonraki bir zaman diliminde, taşınmazın kiralanmasından haberdar olduğu ve dahi kira bedelinin kendisine ödeneceğini bildiği ve yahut bilebilecek durumda olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davaya konu ipoteğin bulunduğu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, taşınmazda talep etmelerine rağmen keşif yapılmadığını, taşınmazın aile konutu olduğunun ispat edildiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, davacı ve eşinin mernis adresinin burası olduğunu, davalı eş adına kayıtlı abonelikler bulunduğunu, davacı ve ailesinin taşınmazda çekilmiş pek çok fotoğrafı bulunduğunu, ipotek tesis edilirken davacının muvafakatı alınmadığını, davanın kabulü gerektiğini belirterek, hükmün tamamı yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2018/5494 E. sayılı dosyasında dava dışı Türk Ekonomi Bankasının alacağına mahsuben 03.09.2020 tarihinde dava dışı bankaya ihale edildiği, ve ihalenin kesinleştiği, dava konusu taşınmazın dava dışı banka adına tescil edildiğine göre aile konutu olma niteliğini kaybettiği, bu husus gözetilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği, buna göre İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından yargılama giderlerinin davacıdan alınması gerektiği, gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili;dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve yargılama giderlerinin davacıdan alınmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; hükmün tamamı yönünen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine dayalı olarak açılan aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talepli davada, davanın konusuz kalıp kalmadığı, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin doğru olup olmadığı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 6 ncı ve 194 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.