"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/259 E., 2023/669 K.
DAVA TARİHİ : 11.07.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/524 E., 2020/809 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü evlendikleri aralarında geçimsizlik baş gösterdiği davalı kadının evi terk ederek oğulunun yanına gittiğini, davalı kadının davacı erkeğin çocuklarının yanında davacıya saygısızlık yaptığını, aşağıladığını, "hacı amca ve dede" diye hitap ettiğini, sosyal medya hesaplarından davacı erkeğin yaşam şekline ters olarak alkollü ve açık kıyafetli fotoğraflar paylaştığını, elinden telefonu düşürmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin gerçeği yansıtmadığı, davacının söz ve tavırları nedeniyle sakinleşmek için oğlunun evine gittiğini, eve döndüğünde kapının kilidinin değiştirilmiş olduğunu, bu nedenle çocuğunun evine geri döndüğünü davacının evi boşaltarak kendisine ait eşyaların kapısının önüne boşaltıldığını, eşini sevdiğini boşanmak istemediğini erkeğin davasının reddini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının toplum içinde davacının yaşı nedeniyle "dede, hacı" gibi takma isimler ile davacıya hitap ettiği, "pis, pissin, terbiyesizlik yapma" gibi hakaret içeren sözler söyleyerek aşağıladığı, tek yanla kararla sebepsiz yere ortak konutu terk ettiği, "her gün cinsel ilişki istiyor, baban hep istiyor" gibi mahrem konuları yine toplum içinde konuştuğu, davalının tam kusurlu hareketleriyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet verdiği, davacının evlilik birliğinin temelden sarsılmasında herhangi bir kusurunun ispatlanamadığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadın lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı kadın istinaf dilekçesinde boşanma davasının kabulünü istinaf etmiş ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf süresi sonrasında davacı vekili vekâletname ibraz etmiş ve sunduğu 16.06.2021 tarihli ek dilekçe ile davalı kadına yapılan tebligatların usulsüzlüğünü iddia etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan deliller, dinlenen tanıkların beyanları ile mahkemece davalı kadına yüklenen kusur vakıalarının net bir şekilde ispatlandığı, davalı kadın vekilinin süresinin dolmasından çok sonraki dilekçesinde tebligatın geçersiz olduğunu iddia ettiği, davalı kadının istinaf dilekçesinde tebligat usulsüzlüğünü iddia etmediği, kaldı ki davalı kadına yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu, süresinde cevap verdiği, karar celsesine katıldığı, karar celsesinde önceki tebligatlara ilişkin herhangi bir iddiada bulunmadığı ve maddî durumu olmadığı için diğer duruşmalara gelemediğini bildirdiği, son celsede hazır olmakla tahkikatın tümüne ilişkin itiraz ve hukuki dinlenilme hakkı kapsamında beyanda bulunabileceği, böylece savunma hakkı kısıtlanmadığı gibi cevap dilekçesinde zaten herhangi bir delil bildirmediği ve delile de dayanmadığı, Mahkemece re'sen belirlenen tedbir nafakasının miktarının uygun olduğu, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı denetime açık gerekçe ile belirtilen şekilde karar verildi, davalı yanın yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı kadını davacıya saygı duyduğunu hizmet ettiğini, davacı erkek kendisine nasıl hitap edilmesini istiyorsa o şekilde hitap ettiğini, dosyaya sunulan fotoğrafların davalı kadının evlemeden önceki hayatına ilişkin fotoğraflar olduğunu, fotoğraflarda tarih olmadığını, dinlenen tanık beyanlarının taraflı olduğunu, itibar edilmemesi gerektiğini, davalı kadına isnat edilecek kusuru gösterecek delil olmadığını, beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, boşanma davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.