Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4998 E. 2023/6225 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçı olmayanların, yabancı mahkeme boşanma kararının tanınması ve tenfizi davasını açmakta hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mirasçı olmamaları nedeniyle yabancı mahkeme boşanma kararının tanınması ve tenfizini istemelerinde hukuki yararları bulunmasa da, dava dilekçelerinde çocuğun mallarının korunması talebi de yer aldığından, mahkemenin bu talebi 4721 sayılı TMK'nın 360 ve 361. maddeleri kapsamında değerlendirip çocuğa kayyım atayarak yargılamaya devam etmesi gerekirken, hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1705 E., 2023/411 K.

...

...

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/523 E., 2022/191 K.

Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacılar vekilinin duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müteveffa yakınları ... ile davalının boşanmalarına ilişkin Almanya Nartingen Aile Mahkemesinin 19 F75/19 sayılı 19.04.2021 tarihli kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların müteveffa ...'ın kardeşleri ve annesi olduğu, müteveffa ile davalı ...'ın 07.08.2008 tarihinde evlendikleri , müteveffa ...'ın 05.07.2021 tarihinde vefat ettiği, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde müvekillerinin müteveffa ile birlikte malik olduğu bir takım taşınmazlarının olduğunu buna ilişkin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/38 Esas sayılı dosyası ile açılmış terekenin tespiti ve temsilci atanması davası açıldığını belirtmişlerse de Uyap sisteminden dosya arasına alınan ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/38 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde dosyanın vesayet dosyası olduğu görüldüğü, davacı vekilinin sunmuş olduğu müteveffa ...'ın veraset ilamı incelendiğinde; murisin geriye mirasçı olarak eşi ... ve oğlu ...'ın kaldığı, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun (5718 sayılı Kanun) 52 nci, 53 üncü ve 54 üncü maddesindeki yasal koşullar dikkate alındığında yabancı mahkeme kararının tanınması için hukuki yararın olması gerektiği, somut olayda müteveffa ...'ın geriye mirasçı olarak oğlu ...'ın kaldığı, bu nedenlerle davacıların davayı açmalarında hukuki yararlarının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma kararının tanınması ve tenfizinde hukuki yararı bulunduğunu, davacılar ile müteveffanın birlikte malik oldukları taşınmazlar bulunduğunu, yaşı küçük altsoyun hukuki menfaatinin korunması gerektiği gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın kardeşleri ve babası olan davacıların, altsoyu bulunan müteveffanın boşanmasına ilişkin yabancı ilamın tanınmasını istemekte miras bakımından hukuki yararı bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, gerekçesi ile davacıların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; 5718 sayılı Kanun'un 52 inci maddesinde "Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. " olarak belirtildiği, davacıların söz konusu yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizinde hukuki yararı bulunduğu, davacılar ile müteveffanın birlikte malik olduğu bir takım taşınmazlar bulunduğu, mirasçılık sıfatını kaybetmiş eski eşin taraflar arasındaki evliliği Türkiye'de tanıtma ve mirasçı sıfatıyla işlem yapma tehlikesi bulunduğu, yabancı mahkeme kararının tanınmasında hukuki yararı bulunanlar yabancı mahkeme kararının taraflarının mirasçıları ile sınırlı olmadığı, eksik inceleme neticesinde yalnızca müteveffanın mirasçıları olarak davalının ve dava dışı oğlunun bulunduğundan bahisle hukuki yarar olmadığı yönünde kurulan hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tüm yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıların, müteveffa ile davalı arasında görülen yabancı mahkemedeki boşanma ilamının tanınması ve tenfizini istemede hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü, 115 inci, 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri, 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun 52 nci, 53 ve 58 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 352 nci, 354 üncü maddeleri, 360 ıncı, 361 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Davacılar dava dilekçesinde, davalı ...'ın eski eşi müteveffa ...'ın davacılardan ... ve ...'ın kardeşi, ...'ın ise oğlu olduğunu, dava dışı müteveffa ... ile davalı ...'ın Almanya Nürtingen Aile Mahkemesi’nin 19 F 755/19 sayılı dosyasında verilen 19.04.2021 tarihli karar ile boşandıklarını ve iş bu boşanma kararının 26.05.2021 tarihinde kesinleştiğini, davacıların, müteveffa ... ile birlikte malik olduğu bir takım taşınmazların bulunduğunu ayrıca müteveffanın sadece altsoyu bulunduğundan ve çocuğun da yaşı küçük olduğundan yaşı küçük çocuğunun menfaatinin korunmasının gerektiğini belirterek yabancı Mahkeme tarafından verilen boşanma kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmişler, yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince müteveffa ...'ın geriye mirasçı olarak oğlu ...'ın kaldığı, bu nedenlerle davacıların davayı açmalarında hukuki yararlarının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacıların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

2.4721 sayılı Kanun'un 360 ıncı maddesine göre, ana ve baba, çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermezlerse, hakim, malların korunması için uygun önlemleri alır. Bu önlemlerin neler olduğu 4721 sayılı Kanun'un 360 ıncı maddesinin ikinci fıkrası ve 361 inci maddelerinde gösterilmiştir. Çocuğun mallarının tehlikeye düşmesi başka şekilde önlenemiyorsa hakim yönetimin bir kayyıma devredilmesine karar verebilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası)

3.Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olayda; davacıların, davalı ile müteveffa ...'ın boşanmalarına yönelik yabancı Mahkeme kararının tanınması ve tenfizini istemede hukuki yararları bulunmuyor ise de; davacıların dava dilekçesinde, 4721 sayılı Kanun'un 360 ıncı ve 361 inci maddesinin birinci fıkrası hükmüne dayalı olarak çocuk mallarının korunması isteminde de bulundukları anlaşılmaktadır. Buna göre; Mahkemece, davacıların çocuk mallarının korunması kapsamında davanın çocuk adına açıldığının ve çocuk mallarının korunması hükümleri çerçevesinde çocuğun korunmaya değer hukuki yararının bulunduğunun kabul edilmesi, davalı anne ile çocuk arasında menfaat çatışması olduğu hususu da değerlendirilerek, çocuğa kayyım tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacıların dava açmada hukuki yararları bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...