Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4999 E. 2023/4566 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, sehven başka bir dosyada verilmesi gereken görevsizlik kararını bu dosyada vererek bozma kararına uyup uymadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin Yargıtay’ın bozma ilamına uygun bir karar vermeyip, sehven görevsizlik kararı vererek bozma kararının gereğini yerine getirmediği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/179 E., 2023/380 K.

KARAR : Görevsizlik

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ipoteğin kaldırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan ...'ın evli olduğunu, tapuda davalı eş adına kayıtlı Sakarya ili, ... İlçesi, ... köyü, ... ... mevkii, 112 ada, 93 parsel sayılı taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, dava konusu taşınmazın müvekkilin izini olmadan diğer davalı banka lehine ipotek ettirildiğini, davalı eşinin ipotek tesisine neden borcun ödenmemesine dayanarak davalı banka tarafından Sakarya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2017/3427 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevirilmesi yolu ile takip başlatıldığını, ancak ipoteğe konu olan taşınmazın davalı ile müvekkilinin evlilik birliği içinde aile konutu olarak kullanmakta oldukları taşınmaz olduğunu, taşınmaz üzerinde yapılacak ipotek işleminde müvekkilinin açık rızasının ve muvaffakatının olması gerektiği beyan ederek Sakarya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2017/3427 Esas sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, usul ve yasaya aykırı olarak tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, davalı bankanın %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinden özetle; davacı tarafından açılan davanın usul ve esas yönünden reddi ile kötüniyetli olarak taşınmazın satışını engellemek için açılan dava nedeniyle %20 den aşağı olmamak şartıyla davalı banka lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... adına çıkartılan usulüne uygun tebligatın davalının ölümü nedeniyle iade edildiği görülmüş ve Uyap üzerinden yapılan incelemede davalının 05.01.2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.05.2018 tarihli ve 2017/363 Esas, 2018/166 Karar sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın davacı ile davalı eş ...’ın aile konutu olduğu ancak davacı ile davalı eş ... arasındaki evliliğin, davalı ...’ın davanın devamı sırasında 05.01.2018 tarihinde ölümüyle sona erdiği, ölümle sona eren evlilik nedeniyle de davaya konu taşınmazın aile konutu özelliğini kaybettiği, ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kaldığı, ancak davaya konu taşınmaz üzerine ipotek tesis edilirken davacının haberinin olmadığı ve açık rızasının alınmadığı, davacı kadının dava açmakta haklı olduğu, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına davalı tarafça sebebiyet verildiğinden yargılama harç ve giderlerinin davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.10.2019 tarihli ve2019/1012 Esas, 2019/1607 Karar sayılı kararıyla; konusuz kalan dava hakkında İlk Derece Mahkemesince "Karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesinde usul ve esas yönlerinden bir isabetsizlik veya yanlışlık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının esas karara ilişkin istinaf talebi ve istinaf nedenleri yerinde görülmeyerek, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi yoluna gidilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 10.03.2020 tarihli ve 2020/1150 Esas ve 2020/1994 Karar sayılı kararı ile; "...somut olayda, dava açıldığı tarihte davalı eş üzerine kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulmuş bir ipoteğin varlığı söz konusu olup, davacı sağ eş dava açarak ipoteğin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Şayet iddia edildiği gibi açık rıza alınmamış ise bu ipotek işleminin geçersiz olduğu açıktır. Dolayısıyla, geçerli bir işlemin olmadığının kabul edildiği hallerde, malik olan eşin ölümünün bu işleme hukukilik kazandırması düşünülemez. Diğer bir anlatımla ölü olan bir işlem diriltilemez. Sağ kalan eşin mirasçı sıfatıyla hakları (TMK madde 240. ve 652) bulunmaktadır ve davacının bu davayı açtığı sırada var olan hukuki yararı yargılama sırasında davalı eşin ölümünden sonra da devam etmektedir. Bunun yanında halen ortada geçersizliği ileri sürülen bir ipotek bulunmaktadır. Bu nedenlerle, evlilik ölümle sona ermekle birlikte davanın konusuz kaldığını söylemek mümkün değildir. Aksi düşünce, davacının davasında haklı olup olmadığı hususunun araştırılmasına olanak sağlamadan, taşınmazın cebri icra ile satılması sonucunu doğuracak, bu durum ise büyük hak kayıplarına yol açacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2-2906 Esas-2017/1723 Karar). Açıklanan nedenlerle, davaya konu taşınmazın davacı ve davalı eş ... tarafından ipotek işlemi tesis edildiği tarihte aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığı, açık rızasının alınıp alınmadığı dosya içerisinde bulunan deliller bir arada değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı eş ...’ın ölümü nedeniyle davanın konusuz kaldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle temyiz edilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin başka bir dosyasında Kadastro Mahkemesine karşı verilmesi gereken görevsizlik kararının iş bu dosyada yapılan yargılamanın 17.05.2021 tarihli 3 üncü celsesinde duruşma açılarak sehven verildiği, bu kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 294 üncü maddesi uyarınca uyuşmazlığı sona erdiren hüküm niteliğinde olduğu, bu tarihten sonra yapılan duruşma ve işlemlerin yok hükmünde olduğu, her ne kadar görevsizlik kararı sehven verilmiş ise de yüksek yargı içtihatlarında belirtildiği üzere Mahkemenin hükümle birlikte dosyadan el çekmesi gerektiği değerlendirilerek Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık yasal süresi içerisinde talep olunduğu taktirde dosyanın görevli ve yetkili Sakarya Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; sehven verilmiş görevsizlik kararı yönünden usul ve kanuna aykırı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince bozmanın gereği yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesinin başka bir dosyasında Kadastro Mahkemesine karşı verilmesi gereken görevsizlik kararının sehven iş bu dosya üzerinden verildiği, bozma gereğinin yerine getirilmediği, bozmaya uygun hüküm kurulmadığı anlaşılmış olup, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtildiği üzere BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.