"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1242 E., 2023/360 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/486 E., 2020/137 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA,
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği içerisinde kendisine yüklemiş olduğu sorumluluğu ve ödevleri yerine getirmeyerek eşine karşı saygısızca davranmaya başladığını, hiç haber vermeden sık aralıklarla evden ayrılırak bir yerlere gittiğini, müvekkiline "sen bana karışamazsın" dediğini, davalının olumsuz ve gerçek dışı söylemlerle oğullarını kendisine karşı düşman ettiğini, müvekkiline karşı sık sık "seni istemiyorum, seninle ilişki yaşamam, benim kıymetimi bilen biliyor, sen erkek misin" şeklinde sözler söylediğini, eve yerleştirdiği ses kayıt cihazı ile ortak çocuklarının annesini gece geç saatlerde whatsapp üzerinden bir başka erkekle mesajlaşırken yakaladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir
II. CEVAP:
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların hiçbirisinin doğru olmadığını, davacının evliliklerinin ilk yılından itibaren büyük miktarda ve her yere borçlandığını, yaklaşık 13 ay önce haber vermeden ortak evde bulunan en temel ev eşyalarını da alarak evi terk ettiğini, başka bir kadınla yaşadığını, son olarak müvekkilinin ve ortak çocuğunun yaşadığı eve ait doğalgaz ve su aboneliklerini de hiçbir bildirimde bulunmadan kapattırdığını, tehdit, hakaret, şantaj eylemlerinin devam ettiğini, belirterek tarafların boşanmalarına, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı, davalı kadının başka bir erkekle görüştüğünü, bunu eve dinleme cihazı yerleştirerek tespit ettiğini beyan ederek ceza dosyalarını ve bu dosyalara sunduğu ses kaydını delil olarak bildirmişse de, uyap sistemi üzerinden tespit edilen Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığının 2018/42172 soruşturma sayılı dosyası istenmiş, ilgili savcılık dosyasına da delil olarak bildirilen davalı ve çocuğunun telefon konuşmalarına ilişkin ses kayıtlarının kişilerin haberi olmaksızın dinleme cihazı ile yapılan ses kayıtları olup hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu bu sebeple kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı değerlendirilerek, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından davalı kadının davacının işyerine gelerek üçüncü kişilerin de duyacağı şekilde davacıya "şerefsiz, namussuz" şeklinde bağırdığı, davacının da davalının kendisini aldattığı yönünde üçüncü kişilere söz söyleyerek davalı hakkında dedikodu oluşmasına sebebiyet verdiği, davacının eşini aldattığı hususunu tanık olarak dinlenen tarafların ortak çocuğuna itiraf edip "erkek adam her zaman yapar ama kadın yapamaz" dediği, davacının davalıyı darp ettiği, ceza dava dosyasında davacıya amcası aracılığıyla "bu işin sonu kötü bitecek iyi şeyler olmayacak" diyerek tehditte bulunduğu; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, koşulları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; ses kayıt cihazının eve yerleştirmesinde özel hayatın gizliğinin ihlal oluşmayacağını, bu sebeple kadının sadakatsiz olduğunun anlaşıldığını, kadının karşı dava açmadan fer'î taleplerde bulunmayacağını belirterek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ses kaydının hukuka aykırı delil olduğuna dair gerekçenin yerinde olduğu, istinaf edilmeyerek kesinleşen kadının hakaret eylemi dışında başkaca kusurlu bir davranışının ispat edilemediği gerekçesiyle erkeğin kusura, kadın lehine hükmedilen tazminatlara ve nafakalara yönelik istinaf başvurusunun reddine, ancak erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, bu konuda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ses kayıtlarının hukuka aykırı delil kabul edilmesinin hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin haksız bir şekilde reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkeğin sunduğu ses kayıtlarının hukuka aykırı delil kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, bu noktadan hareketle kusur belirlemesinin ve kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların kabulü ile erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun), 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.