Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5007 E. 2024/3525 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, yoksulluk nafakası takdiri ve ziynet alacağının miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1248 E., 2023/373 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/708 E., 2020/193 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre kadının ziynet alacağı davasında kabul edilen ve temyize konu edilen miktar (22.504 .00 TL) Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davacı karşı davalı erkek vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yaş farkı olduğunu, kadının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, küfür, hakaret ve tehdit ettiğini, arkadaşları ve akrabaları yanında müvekkilini rencide ettiğini, ailesinden uzaklaştırmaya çalıştığını, evliliğin kendisine yüklediği görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, "seninle çocuk için evlendim, seni sevmiyorum, eski yaşantımı İstanbul'u özledim" dediğini, en son şahsi eşyalarını ve çeyizini alarak müşterek konutu terk etmesiyle aile birliğinin fiilen sona erdiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 100.000.00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, erkeğin bilgisayarda internet ortamında oynanan oyunlara bağımlı olduğunu, eşi ile ilgilenmediğini, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, psikolojik baskı yaptığını, müvekkilinin ölmüş annesine ve ailesine galiz küfürler ettiğini, eşini sürekli boşanmaya zorladığını, iki kez evden kovduğunu, bir çok kez de evden kovmaya teşebbüs ettiğini, düşük yaptığında dahi eşi ile ilgilenmediğini, kişisel bakım ve temizliğini yapmadığını, müvekkilinin evi terk etmediğini aksine erkeğin bizzat müvekkilini İstanbul'a zorla getirip bıraktığını, bir daha ilgilenmeyip arayıp sormadığını, erkeğin eşyalarının bir kısmını kargoyla müvekkiline gönderdiğini, kadına düğünde takılan ziynet ve nakit paranın araba alımında ve kredi kartı borcu ödemelerinde bozdurulup harcandığını ve kadına iade edilmediğini belirterek erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşya ve nakit para toplamı 23.000 TL ile evlilik birliği sürecinde birlikte aldıkları aracın yarı değeri olan 28.500,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflarca dosyaya sunulan sosyal medya mesaj görsellerine göre evlilik birliğinin gereklerine uymayacak şekilde tarafların birbirlerine hakaret, tehdit ve aşağılama içeren sözler söyledikleri, kadının kendilerini ziyarete gelen, yaş farkı nedeniyle başlangıçta evliliklerini uygun bulmayan eşinin annesi ve kız kardeşine karşı soğuk davrandığı, onların yanında eşini eleştirip "mal mısın, geri zekalı" şeklinde ifadeler kullandığı, kayın validesi yanında eşinin kız kardeşinden söz ederken ağır hakaret hakaret içeren sıfat kullandığı, eşinin ailesiyle olan ilişkilerini sınırlamaya çalıştığı, sorunlarını eşinin komutanı olan üst rütbeli kişi ile paylaşarak eşini zor durumda bırakıp, rencide ettiği, erkeğin de boş zamanlarında daha çok bilgisayar başında zaman geçirdiği, eşinin beklentilerine uygun şekilde eşine zaman ayırmadığı, eşinin destek ve yardım alma amacıyla sorunlarını komutanı ile paylaşmasına kızarak eşine tekme atıp, evden kovduğu, İstanbul'da kalan ve eve dönmek isteyen eşine dönmesini ve kendisini istemediğini söylediği, eşin eşyalarını zorla kargo ile gönderip boşanmaya zorladığı anlaşılmış olup yaşanan bu olaylar karşısında erkeğin kadına oranla kusurunun daha ağır olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği belirtilerek aylık 750.00 TL tedbir ve toptan 22.500.00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 25.000.00 TL maddî, 15.000.00 TL manevî tazminata, ziynet bedeli olan 6 bilezik bedeli 16.200.00 TL ile 16 çeyrek bedeli olan 6304.00 TL olmak üzere toplam 22.504.00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile erkekten tahsiline, mal rejimi talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve kabul edilen ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiş, daha sonra boşanma yönünden istinaf talebinden feragat etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dilekçeler aşamasında dayanılan ve hükme esas alınan taraflara yüklenen kusurların somut, görgüye dayalı, tutarlı tanık anlatımları ve sunulan deliller ile kanıtlandığı, ancak boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesine ve kadın yararına hükmedilen maddî - manevî tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile ilgili hükümler kaldırılarak boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine, kadının maddî manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin yerinde görülmeyen diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespiti, yoksulluk nafakası ve kabul edilen ziynet alacağı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinin ve miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 341 inci, 352 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 175 inci, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı karşı davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davacı karşı davalı erkek vekilinin sair yönlere ilişkin temyiz başvurusunun incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı karşı davalı erkeğe yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.