"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/393 E., 2023/1064 K.
DAVA TARİHİ : 18.03.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/263 E., 2021/680 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen (4 adet 72 gr 22 ayar üçlü burma bilezik bedeli 16.550,64 TL, 1 çift 5 gram 22 ayar altın küpe bedeli 1.149,35 TL, 1 adet 85 gr 22 ayar altın toplu zincir bedeli 19.538,95 TL, 2 adet 70 gr. 22 ayar altın gerdanlık-bileklik bedeli 16.090,90 TL, 2 adet 10 gr. 22 ayar yüzük bedeli 2.298,54 TL olmak üzere toplam 55.628,54 TL) ziynet alacağı bedelinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2003 yılında evlendiklerini, 4 ortak çocuklarının bulunduğunu, davalı ile evlendikleri günden beri hiçbir şekilde anlaşamadıklarını, engelli olması nedeniyle davalı kadının kendisini sürekli hor gördüğünü, ağır hakaretlerde bulunduğunu, davalı ile aralarındaki tartışmalarda hep alttan aldığını, davalının kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocukların ve akrabalarının gözü önünde kendisini küçük düşürdüğünü, ortak çocuklara kendisini kötülediğini, asılsız iftiralarda bulunduğunu, kendisine haber dahi vermeden evden gittiğini, aylarca eve geri dönmediğini, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek kendisini engelli olduğu için aldattığından dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin kendisine bırakılmasına, kendi lehine 500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 100,00 TL iştirak nafakasına, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın birleşen dava dosyasında dava ve cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasındaki asli kusurlunun davacı eş olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirdiğini, evlilik birliğindeki sadakat ilkesini ihlal eden tarafın davacı erkek olduğunu, davacı eşin müvekkilini başka bir kadınla aldattığını, evi terk ettiğini, müvekkilinin evlilik süresi boyunca davacının amcasının evinin alt katında küçücük ve rutubetli, fiziksel olarak sağlıksız koşullarda bir evde yaşamak zorunda kaldığını, müvekkilinin bu sağlıksız ve zor koşullarda dahi evliliğini her zaman devam ettirme çabasında olduğunu, müvekkilinin davacı erkek tarafından fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz bırakıldığını, karşı davacının müvekkilini tehdit ve hakaret ettiğini, müvekkili ve ortak çocuklara şiddet kullanarak evden attığını, müvekkilinin ziynetlerine zorla el koyduğunu ve harcadığını açıklayarak tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin birleşen davacı anneye bırakılmasına, müvekkili lehine 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, tahkikat aşamasında ziynet alacağı bedelini 55.628,54 TL üzerinden ıslah etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında, davacı-davalı erkeğin kadına hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, başka kadınla ilişkisi olduğu, çocuklara da şiddet uyguladığı; davalı kadının davacı erkeğe hakaret ettiği, davacı erkeğin yoğunluk arzeden şiddet eylemleri ve aldatma fiiline göre davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda daha ağır kusurlu olduğu değerlendirilerek, kadın yararına 25.000,00 TL manevî tazminata, 20.000,00 TL maddî tazminata, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, velâyeti anneye bırakılan ortak çocuklar yararına aylık 400,00'er TL tedbir- iştirak nafakasına, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kadının ve erkeğin kusurunun olup olmadığı, tazminatlar ve nafakanın miktarlarının usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Davacı-davalı erkek vekilinin kadının ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2-Davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.