Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5037 E. 2024/3824 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının ve erkeğin manevi tazminat talebinin reddinin isabetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/73 E., 2023/350 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/475 E., 2022/681 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının telefonda gece geç saatlerde başka bir erkekle konuştuğunu, bu konuda sorulan sorulara kaçamak cevaplar verdiğini, porno sitelere girdiğini, bunu karşı tarafa sorması üzerine kadının ameliyatlı burnuna elini sokarak kanamasına sebebiyet verdiğini ve müvekkiline iftira atarak onu evden uzaklaştırdığını ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; erkeğin müvekkilini ve müvekkilinin ailesini küçük gördüğünü, hakaret ettiğini, bahsedilen görüşmenin iş ilişkisi içinde gerçekleştiğini, davacının hastalık derecesinde takıntı, saplantı ve kıskançlığı olduğunu, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, başka kadınlarla aldattığını, davacının evden uzaklaştırılmasına rağmen kış günü müşterek evin doğalgaz aboneliğini iptal ettirdiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, her çocuk için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 22.09.2020 tarihli 2017/1011 E., 2020/443 K. sayılı kararı ile, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, velâyetin anneye tevdiine, çocuk ... için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak, çocuk ... için aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Kararın her iki tarafça istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2022 tarihli kararı ile ortak çocuk ... lehine hükmedilen nafaka konusunda tereddüt ve çelişki hasıl olduğu, bu haliyle kararın istinaf denetimini yapma olanağının bulunmadığı, kısa karara uygun, gerekçesiyle denetime elverişli, çelişki ve tereddüt uyandırmayacak ve tarafların tüm taleplerini değerlendirip bu talepler hakkında olumlu olumsuz bir hüküm tesis etmek üzere kararın kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı kadının iş yerinden bir erkekle yakınlaşma içerisinde olduğu, ancak taraflar arasında daha önce 2014 yılında boşanma davası açılıp daha sonra barışma durumlarının olduğu, ortak çocuğun beyanında annesinin yakalandığını ancak ilişkiyi inkar ettiğini, sonrasında tarafların yeniden barıştıklarını, buna rağmen kendisinin sonrasında da bir kısım mesajlar gördüğünü ortaya koyduğu, davalı karşı dava kadının ise eşinden şiddet gördüğü, erkeğin eşinin annesi ile ilgili orospu türünde sözler sarf ettiği ve maaş kartına el koyduğu, fiili ayrılık sürecinde evin aboneliklerini kestirerek kadının mağduriyet yaşanmasına sebebiyet verdiği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ... reşit olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, Hatice'nin velâyetinin anneye tevdiine, velâyeti anneye verilen çocuk için hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 500,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 500.00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; sadakatsizlik iddiasının önceki davadan sonra olduğunu belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kendi reddedilen tazminat talebi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının inceleme tarihi itibariyle çalışmadığı, kaldı ki asgari ücretin yoksulluktan kurtarmayacağı, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğu, tazminat miktarlarının da az olduğu gerekçesiyle davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ve tazminatların miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 80.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, davacı karşı davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kendi reddedilen tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası takdirinin isabetli olup olmadığı, isabetli ise miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 oy birliğiyle karar verildi.